Filtreler
Filtreler
Bulunan: 26 Adet 0.083 sn
Ambargo Durumu [1]
Tam Metin [2]
Yazar [56]
Yayın Dili [2]
Konu Başlıkları [1]
Kapsam [1]
Erişim Türü [3]
Hakem Türü [1]

Fonksiyonel dispepsili hastalarda Helikobakter pilori infeksiyonunun safra kesesi motilitesi ve plazma kolesistokinin düzeyleri üzerine etkisi

Akbay, Ferda Harmandar | Ümit, Hasan | Ünsal, Gülbin | Erbaş, Hakan

Giriş ve Amaç: Helikobakter pilori infeksiyonunun gastrointestinal motilite, pankreatik sekresyon ve gastrointestinal hormon salınımı üzerine etkileri olduğu bilinmekte olup, safra kesesi motilitesini de etkileyebileceği düşüncesi söz konusudur. Bu çalışmanın amacı da fonksiyonel dispepsili hastalarda Helikobakter pilori varlığının kese motilitesi üzerine etkisini araştırmaktadır. Gereç ve Yöntemler: Helikobakter pilori (+) 31 ve Helikobakter pilori (-) 19 olmak üzere toplam 50 fonksiyonel dispepsili olgu çalışmaya alındı. Helikobakter pilori varlığına histopatolojik yöntem ve üreaz testi ile ...Daha fazlası

Pankreasın seröz kistadenomu (Mikrokistik adenom): Olgu sunumu

Doğan, Gün Banu | Bahadır, Burak | Kökten, Neslihan | Uçan, Bülent Hamdi | Özdamar, Şükrü Oğuz

http://www.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TmpZMU56ZzQ= https://hdl.handle.net/20.500.12628/226

Akut kolestatik hepatit ve ikter tablosu ile seyreden tip 1 otoimmun hepatit olgusu

Zümbül, Meryem | İlikhan, Uygun Sevil | Barut, Figen | Harmandar, Ferda | Üstündağ, Yücel | Aydemir, Selim

Otoimmün hepatit kronik hepatitlerin sık görülmeyen nedenlerindendir, siroz ve karaciğer yetmezliğine ilerleyebilen hepatosellüler nekroz, inflamasyon ve fibrozise neden olabilmektedir. Tip 1 otoimmun hepatit belirgin hipergammaglobulinemi, anti-nükleer antikor ve HLA DR3 veya HLA DR4 pozitifliği ile iliflkili genç kadınlarda görülen klasik formudur. Bu olgularda nadir olarak hepatosellüler hasar ile karakterize akut hepatit fleklinde klinik prezentasyon söz konusudur. Çoğunlukla ise otoimmun hepatitli olgularda hafif aminotransferaz yüksekliği vardır ve çoğunlukla bilirubin ve alkalen fosfata ...Daha fazlası

Helicobacter pylori için tedavi almış dispeptik şikayetleri olan hastalarda Helicobacter pylori prevalansı

Aydemir, Selim | Üstündağ, Yücel | Bayraktaroğlu, Taner | Borazan, Ali | Doğangün, Banu

Giriş ve amaç: Helicobacter pylori (H pylori) infeksiyonu dünyada en sık görülen kronik bakteriyel infeksiyondur. Sıklığı ve sebep olduğu hastalı klar açısından H pylori ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Tedavisinde pek çok tedavi rejimi önerilmekle birlikte halen optimal tedavi tanımlanmamıştır. Gastroenteroloji polikliniklerine dispeptik şikayetler ile daha önce H pylori için tedavi almış çok sayıda hasta müracat etmektedir. Çalı şmamızda bu hasta grubunda endoskopik biyopsi ile H pylori prevalansını araştırdık. Gereç ve yöntem: Çalışmaya dispeptik şikayetler ile başvuran ve H pylori için er ...Daha fazlası

Non alkolik steatohepatitli hastalarda antinükleer antikor prevalansı ve önemi

Aydemir, Selim | Tekin, İshak Özel | Engin, Hüseyin | Koçak, Erdem | Demir, Ayşe Semra | Üstündağ, Yücel

Giriş ve amaç: Non alkolik steatohepatitli (NASH) hastalarda anti nük­leer antikor (ANA) pozitifliği gösterilmiş olmasına rağmen, ANA pozi­tifliğinin prevalansı ve önemi halen tam olarak bilinmemektedir. Bu ça­lışmanın amacı NASH hastalarında ANA prevalansı ve ANA pozitifliği­nin biyokimyasal parametreler ile ilişkisini incelemektir. Gereç ve yöntem: Histolojik olarak NASH tanısı almış toplam 55 hastanın laboratuvar verileri retrospektif olarak değerlendirildi. ANA Hep2 hücreleri ve maymun karaciğer dokusu kullanılarak indirek immunfloresan tekniği ile araştırıldı. 1:100 ve üzeri pozitif olara ...Daha fazlası

Safra kesesinde metaplazi, displazi ve karsinom dizgesi

Bahadır, Burak | Gün, Doğan Banu | Çolak, Sacide | Kertiş, Gürkan | Cömert, Mustafa | Özdamar, Şükrü Oğuz

Safra kesesinde çoğunlukla safra taşı varlığı ve kronik inflamasyonla ilişkili olarak görülen metaplastik değişiklikler karsinomatöz dönüşüm sürecindeki premalign lezyonların temsilcisi olabilirler. Bunun ötesinde olası bir metaplazi, displazi, karsinom zincirinin varlığı safra kesesi karsinomlarının gelişiminde önem taşıyabilir. Gereç ve yöntem: Çalışmamızda Mayıs 2001 ile Kasım 2006 tarihleri arasında Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde kronik kolesistit tanı sı ile izlenen ve kolesistektomi uygulanan 121 erkek ve 230 kadın hastanı n toplam 351 safra kesesi materyaline ait pre ...Daha fazlası

SULT1A1 R213H gen polimorfizmi ile mide kanseri arasındaki ilişki

Çelik, Sevim Karakaş | Ateş, Nurcan Aras | Mamur, Badel Arslan | Türkmenoğlu, Mehmet Özgür

Giriş ve Amaç: Ülkemizde gastrointestinal sistem kanserleri, akciğer kanserinden sonra en sık görülen kanserlerden birisidir. Mide kanseri ise gastrointestinal sistem kanserlerinin en sık rastlanılan tümörüdür. Yapılan çalışmalar, ksenobiyotik metabolizmasından sorumlu genler- deki polimorfizmlerin bireylerin kanser riskini değiştirebileceği üzerine yoğunlaşmaktadır. Sülfotransferazlar, ksenobiyotik metabolize eden enzim grubunda bulunmakta olup, bu enzim grubu endojen ve eksojen kimyasalların detoksifikasyonu ve biyoaktivasyonunda rol oynamakta- dırlar. Bu çalışmada SULT1A1 gen polimorfizmi i ...Daha fazlası

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.
Tamam

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms