Filtreler
Filtreler
Bulunan: 16 Adet 0.002 sn
Koleksiyon [2]
Tam Metin [1]
Yayın Türü [2]
Yazar [12]
Yayın Yılı [8]
Konu Başlıkları [20]
Yayın Dili [1]
Dergi Adı [14]
Araştırmacılar
OSMANLI İMPARATORLUĞU'NDA DÂHİLİ GÜMRÜK VERGİSİ İSTİSNALARI

Çeştepe, Hamza | Güven, Tamer

Article | 2016 | Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi16 ( 2 ) , pp.1 - 20

Çalışma, Osmanlı İmparatorluğu'nda 1800-1900 arası dönemde dâhili gümrük vergileri için yapılan istisnaları ele almaktadır. Baltalimanı Antlaşması ile yerli üretici yabancı üretici karşısında rekabet etmekte dezavantajlı bir konumla karşı karşıya kalmıştır. Normalde gümrük vergileri yerli üreticiyi korumak için yükseltilebilmektedir. Ancak, antlaşmalar sebebiyle bu mümkün olmadığı için yerli üreticilere bazı istisnalar sağlanmıştır. Literatürde bu istisnaların haricî olanlarına değinilmiş, ancak dâhili olanları ile ilgili bir çalışma yapılmamıştır. Bu çalışmanın amacı, literatürdeki bu eksikliği gidermektir. T.C. Başbakanlık Devlet . . .Arşivleri Genel Müdürlüğü'nden elde edilen belgeler yoluyla konu örneklendirilmeye çalışılmıştır. Bu belgelerden elde edilen bilgilere göre, istisnalar farklı alanlardaki ürünleri kapsamış, istisnalar ile yerli sanayi, ticaret ve ziraat korunmaya çalışılmış ve bu vesileyle halkın ihtiyaçlarının daha iyi karşılanabileceği ümit edilmiştir. The study deals with the exeptions granted for interior tariffs between 1800-1900 in Ottoman Empire. Because of the Treaty of Baltalimanı, domestic producers were confronted with the status of disadvantage condition in competition according to foreign producers. Normally the tariff can be increased by custom policy for protecting domestic producers. However, since it was not possible due to the treaties, some exemptions were provided to the domestic producers. The exemptions of the exterior ones were mentioned on literature but it has not been studied interior ones. The aim of this study is to complete this missing part on literature. The topic tried to exemplify by received archival sources from General Directorate of State Archives of the Prime Ministry of the Republic of Turkey. According to the information obtained from these archival sources: The exemptions included the products in different fields, domestic industry, trade and agriculture were tried to protect by this exemptions and hence, it was expected to meet the needs of the people better Daha fazlası Daha az

CARİ AÇIĞIN BELİRLEYİCİLERİ: 28 OECD ÜLKESİ İÇİN PANEL VAR ANALİZİ

Kesikoğlu, Ferdi | Yıldırım, Ertuğrul | Çeştepe, Hamza

Article | 2013 | Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi9 ( 2 ) , pp.15 - 34

Cari işlemler dengesizliği, gelişmiş ve gelişmekte olan pek çok ülkenin temel sorunları arasındadır. Dengesizliği azaltmaya yönelik doğru politika setleri oluşturabilmek için öncelikle cari açığın nedenleri üzerine odaklanılmalıdır. Bu çalışmada, cari açığın belirleyicileri 1999-2009 döneminde 28 OECD üyesi ülke ele alınarak panel VAR yaklaşımı ile tespit edilmeye çalışılmıştır. Cari açığın belirleyicilerini ortaya koymak amacıyla yapılan çalışmalarda mikro ve makro nitelikli birbirinden farklı pek çok değişken kullanılabilmektedir. Literatürdeki çalışmalara paralel bir biçimde bu çalışmada ekonomik büyüme, faiz oranı, bütçe açığı v . . .e döviz kuru değişkenleri cari açığın belirleyicisi olabilecek değişkenler olarak kabul edilmiştir. Yapılan panel VAR tahmininden elde edilen bulgulara göre büyüme, faiz oranı ve bütçe açığı değişkenlerinin cari açık üzerinde orta vadeli düşük bir etkiye sahip oldukları ve döviz kurunun herhangi bir etkiye sahip olmadığı tespit edilmiştir. Current account imbalances are one of the main problems in the most of developed and developing countries. It must be focused on, first, reasons of current account deficit to form a true policy aimed at reducing imbalances. In this study, the determinants of current account deficit is tried to detect by using panel VAR approach for 28 OECD countries in the period of 1999-2009. Lots of different variables such as microeconomic and macroeconomic variables could be used in the studies aiming the detection of determinants of current account deficit. In a similar way to the studies in the literature, it is assumed that economic growth, interest rate, budget deficit and exchange rate may be determinants of current account deficit. According to achieved findings from panel VAR estimation, growth, interest rate and budget deficit have a small and medium term effect on the current account deficit and exchange rate has no effect Daha fazlası Daha az

Türk hizmetler sektöründe heckscher-ohlin modelinin testi

Ayaş, Necla | Vergil, Hasan | Çeştepe, Hamza

Other | 2011 | Doğuş Üniversitesi Dergisi12 ( 2 ) , pp.200 - 212

Dünya ve Türkiye'de önemi giderek artan hizmet sektörünün ticaretindeki faktör bileşenleri konusunda yapılan çalışmalar oldukça yetersizdir. Heckscher-Ohlin modeli, ülkeler arasındaki ticaretin şeklini ticari malların faktör bileşenlerine dayandırarak teorik olarak güçlü bir şekilde açıklamasına rağmen, teorinin ampirik geçerliliği araştırmacılar tarafından hala sorgulanmaktadır. Bu çalışmada, 2002 yılı girdi-çıktı ve ithalat kullanım tablosu verileri kullanılarak Türkiye'nin hizmet ticaretinin Heckscher-Ohlin modelinde öngörüldüğü gibi gerçekleşip gerçekleşme-diği incelenmiştir. Net nihai talep ve tamamlayıcı ithalat yaklaşımlarına . . . dayanılarak yapılan hesaplamalar sonucunda, Türk hizmetler sektöründe dış ticaret ile faktör yoğunluğu arasındaki ilişkinin teoride öngörüldüğü doğrultuda geliştiği; göreceli olarak emek yoğun hizmetlerin ihraç, sermaye yoğun hizmetlerin ise ithal edildiği tespit edilmiştir. Although the service sector has increasingly gained importance both in the world and in Turkey, there are few studies on factor contents of trade in service sectors. While the Heckscher-Ohlin model can strongly predict the pattern of trade across countries, its empirical testing has still be discussed by researches. This study investigates whether trade in the service sector of Turkey runs in the direction that the Heckscher-Ohlin theory predicts using 2002 input-output and import use tables of Turkey. The results using the net final demand approach and the complementary import approach reveal that the relationship between foreign trade and factor intensity is in accordance with the predictions of the theory that while Turkey' exports include relatively labor intensive goods, its imports include relatively capital intensive goods Daha fazlası Daha az

Bretton woods kuruluşlarının yoksullukla mücadele yaklaşımları ve stratejileri

Çeştepe, Hamza | Genç, Öner

Article | 2011 | Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (. Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi)7 ( 14 ) , pp.51 - 73

Yoksulluk, günümüz dünyasının en önemli sosyo-ekonomik problemlerinden biridir. Başlangıçta yoksulluğun azaltılması uluslararası ekonomik kuruluşlar için öncelik olmamasına rağmen, 1980’ler ve 1990’ların ilk yarısında uyguladıkları politikalara yapılan yoğun eleştiriler nedeniyle, bu kuruluşların zamanla önemli öncelikleri arasında yer almaya başlamıştır. Bu çalışmada, Bretton Woods kuruluşlarının küresel yoksullukla mücadele yaklaşımları, stratejileri ve bunların etkinliği ele alınmıştır. Yoksullukla ilgili kalıcı bir çözüm için, bu sorunla mücadelede etkili politikaları içeren uluslararası işbirliği ve koordinasyona ihtiyaç vardır . . .. Uluslararası ekonomik kuruluşlar arasında bu işbirliği ve koordinasyonu sağlayabilecek en önemli kuruluş Dünya Bankası’dır. Ancak, küresel yoksullukla mücadelede Dünya Bankası’nın çabaları tek başına yeterli değildir. Bu konuda yoksullukla doğrudan ilgili olmayan, ancak politikaları dolaylı olarak bu soruna etki eden IMF gibi kuruluşlar da Dünya Bankası’yla koordineli çalışmalar yapmalıdır. Bunun yanında, ulusal hükümetler de yoksulluğu önlemeyi gündemlerinin en başına koymalı ve kapsamlı yoksulluğu azaltma stratejileri belirleyerek kararlılıkla uygulamaya çalışmalıdır. Poverty is one of the most important socio-economic problems in today’s world. Even though relief of poverty was not international economic institutions’ one of the high priorities in the early years of those institutions, it has been deemed as one of the high priorities due to strong criticisms made on policies in 1980s and in the first half of the 1990s. In this study, approaches, strategies and efficiency of Bretton Woods institutions in global poverty reduction have been investigated. In order to reach a permanent solution of reducing poverty, international cooperation and coordination with an effective policies for poverty reduction is needed. The World Bank is the most significant institution as capable of providing this cooperation and coordination among the international institutions. On the other hand, the World Bank’s efforts alone in global poverty reduction are insufficient. Institutions, like International Monetary Fund, which is not directly related to poverty but whose policies have an indirect influence on the issue, should work on this issue in coordination with World Bank. In addition, national governments should place the relief of poverty on the top of their agenda and design comprehensive strategies in poverty reduction and apply them in a determined way Daha fazlası Daha az

Yabancı Doğrudan Yatırımlar Yoluyla Teknoloji Transferi: İrlanda Örneğinden Türkiye İçin Dersler

Çeştepe, Hamza | Tüylüoğlu, Şevket

Article | 2006 | Ankara Üniversitesi SBF Dergisi61 ( 2 ) , pp.45 - 62

Bu çalışmada, teknolojinin yabancı doğrudan yatırımlar (YDY) yoluyla transferi, dünyada en başarılı örneklerden biri olan İrlanda örneğinde incelenmeye çalışılmıştır. Gelişmekte olan ülkeler için daha fazla önem taşıyan YDY, bu ülkeler için etkin bir yabancı teknoloji ithal ve aynı zamanda yerli firmalar için teknoloji yayılımınm bir aracı niteliğindedir. Son yıllarda dünyanın en fazla yatınm çeken ülkelerinden biri olan İrlanda bu yatırımlar yoluyla bir taraftan üretim, istihdam ve ihracat gibi makro büyüklüklerini iyileştirirken, diğer taraftan sanayinin teknoloji düzeyini oldukça yükseltmiştir. YDY'nin İrlanda'da araştırma-gelişt . . .irme çalışmalarına da önemli ölçüde katkı yaptığı görülmektedir. İrlanda, AB'ye üyelik sürecinde olan Türkiye için YDY ve teknoloji transferi konusunda önemli bir örnek olarak gösterilebilir. Yaklaşık yarım asır önce yabancı sermayeyi ülkeye çekme kararı veren Türkiye, aynı kararlılığı uygulamada gösterememiş ve böylece teknoloji düzeyini yükseltme fırsatlarından birini değerlendirememiştir. Türkiye İrlanda'nın yaptığı gibi YDY ve teknoloji transferiyle ilgili uzun vadeli ve değişen koşullara uygun stratejiler belirlemeli ve en önemlisi bunları kararlılık ve ivedilikle uygulamaya geçirmelidir. In this study, the transfer of technology through foreign direct investments (FDI) has been examined in the context of one of the most successful case in the world, namely Ireland. FDI, which is curicial for the developing countries, is both the means for effective foreign technology transfer and the means for technological spillovers. In recent years, Ireland, which is one of the most attractive countries for investment, improved not only its macroeconomic indicators such as production, employment and export, but also fairly improved the tecnological level in its industry. It is also observed that FDI significantly contributed to research and development activities in Ireland. Ireland can be a model for Turkey being in the process of its EU membership in the context of FDI and technology transfers. For the last fifty years, Turkey that decided to attract foreign capital has not been successful enough and thus has not taken the opportunity to improve its technology. Similar to Ireland, Turkey should have long term strategies and must implement these strategies in a determined way Daha fazlası Daha az

Doğrudan yabancı yatırım, ekonomik büyüme ve dış ticaret: Toda- Yamamoto yaklaşımıyla Türkiye’den nedensellik kanıtları

Çeştepe, Hamza | Yıldırım, Ertuğrul | Bayar, Melike

Article | 2013 | Akdeniz İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi13 ( 27 ) , pp.1 - 37

Doğrudan yabancı yatırım (DYY), büyüme ve dış ticaret arasındaki nedensellik ilişkilerine dair karmaşık sonuçlara ulaşan ampirik literatüre katkı sağlamayı hedefleyen bu çalışmada, Türkiye’nin 1974-2011 dönemine ait verileri kullanılmakta ve Toda-Yamamoto (T-Y) prosedürü takip edilerek değişkenler arasındaki uzun dönem nedensellik bağı araştırılmaktadır. Literatürdeki diğer çalışmalardan farklı olarak bu çalışmada, değişkenler arasındaki içsellik ilişkisinden dolayı DYY girişleri, ekonomik büyüme, ithalat ve ihracat tek bir VAR modeli içinde ele alınmaktadır. Elde edilen bulgular; “büyümeye dayalı ihracat”, “ihracata bağlı DYY” ve “ . . .ithalata bağımlı ihracat” hipotezlerini desteklemektedir. Bu bulgular, ithalata bağlı ihracat yapısı ve DYY girişlerinin bu yapıyı değiştirmemesi nedeniyle, ihracata dayalı büyüme hipotezinin Türkiye örneğinde doğrulanamadığı biçiminde değerlendirilebilir. In this paper aspiring to contribute to the empirical literatüre which was achieving conflicting findings about causal relations among foreign direct investment (FDI), economic growth and foreing trade, in the period of 1974-2011, the data set belongs to Turkey was used and fallowing the Toda- Yamamoto (T-Y) procedure, the long term causal relation among variables were investigated. Unlike from the previous studies in the literatüre, because of the endegoneity among variables, inward FDI, economic growth, export and import were handled in just a VAR model. Achieved findings support “the growth-led export hypothesis”, “the export-led FDI hypothesis” and “the import-led export hypothesis”. These findings may be evaluated as: by the reason of the import-led export structure and this structure couldn’t be changed by the inward FDI, export-led growth hypothesis couldn’t be supported in the pattern of Turkey Daha fazlası Daha az

Hizmet Ticaretinin Büyümeye Etkisi: Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkeler Üzerine Bir Panel Veri Analizi

Çeştepe, Hamza | Vergil, Hasan | Ergun, Havanur

Article | 2012 | İşletme ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi3 ( 4 ) , pp.91 - 105

Bilgi ve iletişim teknolojilerinde meydana gelen gelişmelerle önemi gittikçe artan ve daha fazla ticarete konu olan hizmetler sektörü, bu yönüyle birçok ülke için büyümenin önemli kaynaklarından birini oluşturmaktadır. Bu çalışmada, 1980-2007 dönemi için panel veri test ve tahmin yöntemleri kullanılarak hizmet ticaretinin büyüme üzerindeki etkisi, gelişmişlik düzeylerine göre sınıflandırılmış ülke grupları üzerinde ampirik olarak incelenmiştir. Panel regresyon tahmin sonuçlarına göre, hizmet ticareti ve büyüme arasındaki ilişkiyi gösteren katsayı gelişmiş ülke grubu için anlamsız çıkarken, gelişmekte olan ülke grubu ile, iki ülke gr . . .ubundaki ülkelerden oluşan genel ülke grubunda hizmet ticaretinin büyüme üzerinde olumlu etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Ancak bu etkinin, gayrisafi yurtiçi hasılaları içinde hizmet ticaretinin payının daha yüksek olduğu gelişmekte olan ülkelerde daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır. A services trade, which has increasingly got important and a subject of trade due to improvements in knowledge and communication technologies, has been one of the important sources of economic growth for many countries. In this study, the effect of services trade on economic growth for country groups classified according to their development levels has been empirically investigated using panel data techniques for 1980-2007. The results reveal that while the coefficient which shows the relationship between services trade and economic growth is insignificant for developed countries, it is found significant for developing countries and for the whole sample which comprises both country groups. However, it is also observed that this effect is larger for developing countries which have higher services trade shares Daha fazlası Daha az

Dünya Ticaret Örgütü'nün Son Dönemlerdeki Uygulamalarının Türkiye'ye Etkileri

Çeştepe, Hamza

Article | 2006 | Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi6 ( 12 ) , pp.155 - 179

Bu çalışmada, Dünya Ticaret Örgütü’nün (WTO) tarım ve tekstil sektörlerinde son dönemlerde uygulamaya koyduğu iki kararın bu sektörlerin ekonomideki ağırlıklarının oldukça yüksek olduğu Türkiye üzerine muhtemel etkileri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Söz konusu kararların ilk bakışta Türkiye’ye olumsuz etkileri daha fazla olacak gibi görünse de, dış pazarlarda rekabet gücünün artmasına yol açması gibi olumlu bazı etkilerinin de olacağını söylemek mümkündür. Zaten GATT/WTO üyesi ülkeler bu kuruluşa üye olurken dünya ticaretinin serbestleştirilmesi doğrultusunda hareket edeceklerini taahhüt ettikleri için, bu amaçla alınmış ya da alı . . .nacak olan bu tür kararlara doğal olarak uymak zorundadırlar. Türkiye gibi ülkelerin yapması gereken, genel ekonomi politikaları çerçevesinde bu sektörlerde yapısal reformları gerçekleştirmek, bu sektörlerin uluslararası rekabet gücünü yükseltmek ve uzun vadede genel sektörel yapıyı gelişmiş ülkelerdekine benzer bir yapıya dönüştürmektir. In this study, possible effects of two decisions which were put an implementation by the World Trade Organization (WTO) in the sectors of agriculture and textile are investigated on Turkey which has high shares of these two sectors in her economy. Although it seems that the likely effects of these two decisions on Turkey will be negative, it is also possible to say that they will have some positive effects such as causing an increase in competitiveness of Turkey in international markets. In any case, since GATT/ WTO members committed themselves to liberalizing trade at the time of entering this institution, they have to obey any decisions which were taken for these purposes. Countries, like Turkey, should make structural reforms in these sectors, increase competitiveness of these sectors in international markets and transform the structure of these sectors similar to the structure in the developed countries in the long run Daha fazlası Daha az

Doğrudan Yabancı Yatırımlar ve Reel Döviz Kuru: Bir Nedensellik Analizi

Vergil, Hasan | Çeştepe, Hamza

Article | 2006 | İ M K B Dergisi9 ( 34 ) , pp.37 - 46

Bu çalışma, Toda ve Yamamoto (1995) tarafından geliştirilen Granger nedensizlik yöntemiyle 1987-2000 dönemi verilerini kullanarak Türkiye'de doğrudan yabancı yatırımlar ile reel döviz kurları arasındaki nedensellik ilişkisinin yönünü araştırmaktadır. Bulunan sonuçlar Granger nedensellik testinin tek yönlü ve doğrudan yabancı yatırımlardan reel efektif döviz kuruna doğru olduğunu göstermektedir. Çalışmanın sonuçları, genel olarak, Türkiye'deki finansal ve sermaye liberalizasyonunun sermaye girişine ve bunun da reel döviz kurunda değerlenmeye yol açacağı şeklinde çıkarsamalarda bulunan portfolyo modeli ile örtüşmektedir. . . . Daha fazlası Daha az

TÜRKİYE’NİN SEÇİLMİŞ ORTADOĞU ÜLKELERİYLE TİCARETİNİN ANALİZİ

Çeştepe, Hamza

Article | 2012 | Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi8 ( 2 ) , pp.23 - 43

Türkiye, dış ticaretinin önemli bir kısmını Avrupa Birliği (AB) ülkeleriyle yapmasına rağmen, son dönemlerde özellikle global ekonomik krizle birlikte diğer bölge ülkelerinin de önem kazandığı görülmektedir. Bu çalışma, Türkiye’nin ortak kültürel ve tarihi bağları olan seçilmiş Ortadoğu ülkeleriyle ticaretinin yapısını analiz etmektedir. Bu amaçla, 1999-2009 arasındaki dış ticaret verileriyle ticaret yoğunluğu, Grubel-Llyod ve Balassa endeksleri hesaplanarak sonuçların yorumları yapılmıştır. Yapılan hesaplamalar sonucunda Türkiye’nin bu ülkelerle dış ticaretinin arttığı, bu ticarette endüstriiçi ticaret düzeyinin genel olarak düşük, . . . işlenmiş mallarda nispeten yüksek olduğu ve Türkiye’nin bir iki mal grubu dışında söz konusu ülke grubuna göre rekabet gücünün bulunduğu görülmüştür. Türkiye’nin bu ülkelerle dış ticaretinin artması için, rekabet gücüne sahip olduğu sermaye yoğun malların ihracatına daha fazla ağırlık vermesi gerekmektedir. Although Turkey has been trading with the European Union countries to a great extent, especially after the global economic crisis, Turkey trade with the rest of the world has also gained importance. This study examines the structure of trade between Turkey and the selected Middle East countries which have common historical and cultural bond with Turkey. In this context, “intensity of trade index”, “Grubel-Llyod index”, and “Balassa index” have been computed using foreign trade statistics between 1999 and 2009, and the results have been interpreted. The results show that Turkey trade with those countries has increased, in this commerce network the intra-industry trade level is generally low, on processed goods is relatively high, and Turkey has more competitiveness comparing to those countries except for a few product class. In order to be provided the trade enhancement between Turkey and those countries, Turkey needs to work on more export of capital-intensive commodities that turkey has more competitiveness on these Daha fazlası Daha az

TİCARİ VE FİNANSAL AÇIKLIĞIN EKONOMİK BÜYÜME ÜZERİNE ETKİSİ: TÜRKİYE’YE İLİŞKİN AMPİRİK KANITLAR

Çeştepe, Hamza | Yıldırım, Ertuğrul | Özbek, Zehra

Article | 2018 | Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi18 ( 4 ) , pp.1 - 17

Dışa açıklığın ekonomik refah üzerindeki etkileri, artarak tartışılmaya devam etmektedir. Ampirik literatürde ticari ve finansal açıklık ile ekonomik büyüme ilişkisi çeşitli model, yöntem ve veri setleri kullanılarak araştırılmaktadır. Bu çalışmada, ticari ve finansal açıklığın ekonomik büyüme üzerindeki etkisi Türkiye örneğinde analiz edilmiştir. 1998q1-2016q2 dönemi için çeyreklik veri seti kullanılarak VAR modeli tahmini, Granger nedensellik testi, etki-tepki fonksiyonu ve varyans ayrıştırması analizleri gerçekleştirilmiştir. Ulaşılan bulgular, ticari açıklığın ekonomik büyüme üzerindeki etkisine dair herhangi bir kanıt sunamamış . . .tır. Ancak, finansal açıklığın ekonomik büyüme üzerinde etkisi pozitif ve anlamlı bulunmuştur. Bu bağlamda, yurtiçi tasarruf açığı oranı yüksek olan Türkiye’nin ekonomik büyümesi için, finansal açıklığın ticari açıklığa göre daha önemli bir unsur olduğu sonucuna ulaşılmıştır. The debate about effect of openness on economic well-being is increasingly lasting. In empirical literature, the relationship between economic growth and openness is investigated using by various models, methods and data sets. In this study, the effects of trade openness and financial openness on economic growth were analyzed in the example of Turkey. VAR model estimation, Granger noncausality test, impulse response function and variance decomposition analyses were implemented by employing the quarterly data set between 1998q1-2016q2. Achieved findings didn’t present any clue supporting the effect of trade openness on economic growth. The effect of financial openness on economic growth, however, is significant and positive. In this context, it is concluded that for economic growth of Turkey with high rate of saving gap, financial openness is more critical factor than trade openness Daha fazlası Daha az

Döviz Kuru Değişkenliği ve Yabancı Doğrudan Yatırım Akımları: Türkiye Örneği

Vergil, Hasan | Çeştepe, Hamza

Article | 2005 | İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mecmuası55 ( 1 ) , pp.975 - 986

Reel döviz kuru değişkenliği ve yabancı doğrudan yatırım (YDY) akımları arasındaki ilişki konusunda daha önce yapılan teorik ve ampirik çalışmalar kesin sonuçlar ortaya koyamamıştır. Bu çalışma, panel veri gravity modelleri ve zaman serisi modelleri geliştirerek, Türkiye'ye YDY akımları üzerinde reel döviz kuru değişkenliğinin etkisini araştırmaktadır. Sonuçlar, YDY akımları ve reel döviz kuru değişkenliği arasında anlamlı ilişki olmamasına karşılık, reel döviz kurları ve YDY akımları arasında istatistiki olarak anlamlı bîr pozitif ilişkinin olduğunu göstermektedir. YDY'nin yapıldığı ülkenin parasının (Türk lirası) değerinde bir düş . . .me, ülkede (Türkiye) YDY akımlarında bir artışa yol açmaktadır. The theoretical and empirical literature has reached ambiguous results for the relationship between volatility in real exchange rates and foreign direct investment (FDI) flows. This paper empirically investigates the impact of real exchange rate volatility on FDI flows into Turkey by developing panel data gravity models and time series traditional models. The results indicate that while there is no significant relationship between FDI flows and real exchange rate volatility, there exists a significant positive relationship between real exchange rates and FDI flows. A depreciation of host country's currency (Turkish Lira) leads to an increase in FDI flows into Turkey Daha fazlası Daha az


6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.


Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.