Taşdelen, Umut | Aksoy, Ramazan | Çakmak, Ahmet Ferda
Article | 2016 | Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dergisi8 ( 2 ) , pp.217 - 241
İş ve aile alanları arasındaki çatışma, çalışan bireyin üstlendiği çeşitli rollerin gerekleri arasındaki çatışmanın bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada, gemiadamlarının iş aile ve aile iş çatışmalarının saptanması amaçlanmaktadır. Araştırmada, veri toplama aracı olarak anket formu kullanılmıştır. Anket formunda iş-aile yaşam çatışması ölçeği kullanılmıştır. Araştırma örneklemi 259 gemiadamından oluşmaktadır. Bu çalışma sonuçlarına göre katılımcıların iş sorumlulukları nedeniyle çoğunlukla aileleriyle ilgili planlarını değiştirdikleri ve katılımcıların aile yaşamlarının iş yaşamları üzerinde fazla etkili olmadığı tespi . . .t edilmiştir. Yaşa bağlı olarak iş-aile ve aile-iş çatışması arasında, medeni duruma bağlı olarak iş-aile ve aile-iş çatışması arasında, eğitim durumuna bağlı olarak iş-aile ve aile-iş çatışması arasında, çalışma durumuna bağlı olarak iş-aile ve aile-iş çatışması arasında, gemi sınıfına bağlı olarak iş-aile ve aile-iş çatışması arasında anlamlı ilişki olduğu tespit edilmiştir. Göreve bağlı olarak iş-aile ve aile-iş çatışması arasında, cinsiyete bağlı olarak iş-aile ve aile-iş çatışması arasında, üniversite okumaya bağlı olarak iş-aile ve aile-iş çatışması arasında anlamlı ilişki olmadığı tespit edilmiştir. Aynı şirkette çalışma durumu ve çatışma ölçeği ilişkisi incelendiğinde aynı şirkette çalışma durumuna bağlı olarak iş-aile çatışması arasında anlamlı ilişki tespit edilememişken, aile-iş çatışması arasında anlamlı ilişki olduğu tespit edilmiştir Conflict between work and family domains is a result of conflicts between the role requirements of various roles employees assume. The aim of this study is to determine the work-family and work conflicts of seafarers. A questionnaire containing work-family conflict scale was used for data collection. The research sample is composed of 259 seafarers. According to the findings, work responsibilities of respondents cause frequent changes in their plans regarding family activities while family life has little effect on their working lives. The findings reveal that age, marital status, level of education, experience and ship class is significantly correlated with work-family and family-work conflicts. Gender, task and university diploma, however, is not significantly correlated with work-family and family-work conflicts. When tenure in the same company and conflict scale results are examined, no significant relationship between tenure and work-family conflict could be found while a significant relationship was found for family-work conflic Daha fazlası Daha az
Temel, Halime Nalın | Güler, Sevinç
Article | 2013 | Muhasebe ve Finansman Dergisi0 ( 59 ) , pp.135 - 148
Bu çalışmanın amacı, İMKB 100 Endeksinde işlem hacmi ile getiri arasında dinamik ilişkiyi ortaya koymaktır. Bu amaçla 26.10.1987 – 12.02.2013 dönem aralığında İMKB 100 Endeksinin günlük getirisi ile günlük işlem hacmi verileri analiz edilmiştir. Çalışmada, işlem hacmi ile getiri arasında uzun dönemli bir ilişki ortaya çıkmış ve işlem hacmi ile getiri arasında tek yönlü bir nedensellik elde edilmiştir. Seriler arasındaki ilişkiyi daha detaylı açıklamak adına etki tepki analizi ve varyans ayrıştırma tekniklerinin de kullanıldığı çalışmada, endeks fiyatlarındaki değişimin işlem hacmi üzerinde etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. The ai . . .m of this study is to present a dynamic relationship between transaction volume and return. For that purpose, In the period of 26.10.1987 and 12.02.2013, the daily return and transaction volume data of ISE 100 index are analyzed. In this study, it is ensued that there is a long- term relationship between transaction volume and return and also obtained a one- way causality between transaction volume and return. In order to explain the relationship between series in more detailed way, impulse response analysis and variance decomposition techniques are also used in this study. Hence it is found that the changes of index prices are effective on transaction volume Daha fazlası Daha az
Arslan, Ali
Article | 2015 | Tarih Okulu Dergisi8 ( 22 ) , pp.63 - 81
Bütün ilâhî dinlerde bulunan hac ibadeti, İslam Dini'nde Mekke şehrinde yerine getirilmektedir. Mekke'de bulunan Kâbe, Hz. İbrahim ve oğlu İsmail (as) tarafından bina edilmiştir. Hacla ilgili uygulamalar, Hz. İbrahim tarafından gösterilmiş ve bu esaslar üzerine devam etmiştir. Fakat zamanla hac ibadetine, müşrik Araplar tarafından tevhid inancıyla bağdaşmayacak uygulamalar ilave edilerek, tahrif edilmiştir. Gerek K. Kerim'de, gerekse Hz. Peygamber'in uygulamalarında bunlar gösterilmiş ve aslî haline çevrilmiştir. Biz bu çalışmamızda daha ziyade hadislerde değinilen hacla ilgili câhiliyye uygulamalarına işaret ettik ve bunların Hz. P . . .eygamber tarafından düzeltilmiş hallerini gösterdik. Çalışmamızın amacı tümüyle câhiliyye devri hac uygulamasını anlatmak değildir Found in all divine religions the Hajj is performed in Mecca in Islam. The Kaaba in Mecca, the Prophet. Abraham and his son Ishmael (pbuh) was by building. Applications related to Hajj has been shown by Prophet Ibrahim and continued on this basis. But once the the Hajj, by adding applications to be incompatible with monotheism by pagan Arabs, were falsified. In the Qur'an and In the Sunnah, they have shown and returned into the original. The present study, we just pointed to the preIslamic practices mentioned in the hadith and we show the cases were corrected by the Prophet Hz. Our aim is not to explain the whole pre-Islamic era practice Haj Daha fazlası Daha az
Erdoğan, Evrim | Aksoy, Ramazan
Article | 2013 | Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi9 ( 2 ) , pp.121 - 150
Hizmetlerde tüketici algısını etkileyen çok sayıda faktör bulunmaktadır. Tüketicinin algıladığı risk ve hizmetten algılanan kalite bu faktörlerden ikisidir. Hizmet sektöründe kalite olgusu müşteri memnuniyetini etkileyen önemli bir faktördür. Risk algısı ise tüketicinin kalite değerlendirmelerinde etkili olmaktadır. Literatürde tüketicilerin risk ve kalite algıları arasındaki ilişkileri konu alan çalışmalar olmakla birlikte bu çalışmaların daha çok ürünler hakkında olduğu görülmektedir. Yine; hizmetlerde tüketicinin kalite değerlendirmeleri konusunda araştırmalar çok sayıdadır, ancak hizmet kalitesi ve algılanan risk konusundaki ara . . .ştırmaların sınırlı olduğu dikkat çekmektedir. Türkiye'de ise hizmetlerde algılanan risk ve kalite ilişkisine dair herhangi bir çalışmanın olmadığı anlaşılmaktadır. Bu araştırmada hizmet sektöründe gerek risk gerekse kalite algılarının tüketici değerlendirmelerini etkilediği düşünülen bankacılık sektörü seçilmiştir. Bu araştırma bankacılık sektöründe tüketicilerin algıladıkları riskin algıladıkları kaliteye etkisini incelemektedir. Tüketicinin risk ve kalite algısı çok boyutlu olarak ölçülmüştür. Hizmetten algılanan risk boyutlarının algılanan hizmet kalitesine etkisi boyutlar bazında araştırılmıştır. Araştırma hipotezleri yapısal eşitlik modellemesi kullanılarak test edilmiştir. Çalışmanın sonuçlarına göre; bankacılık sektöründe algılanan risk boyutları algılanan kalite boyutlarının tamamını olumsuz etkilemektedir. Algılanan kalite üzerinde; bankacılık sektöründe psikolojik riskin etkisi diğer boyutlara göre daha fazla oldğuu tespit edilmiştir. There are many factors that affect consumer perception in services. Consumer perceived risk and perceived quality are two of these factors. The Quality concept is an important factor that effects consumer satisfaction in service sector. It impacts risk perception and quality evaluations. Although there are some studies which take in services in literature; studies are mostly about intensive product. Nevermore; it is noteworthy, there are lots of studies about quality evaluations in services but studies about service quality and perceived risk relationship is limited. In Turkey, there is no study about perceived risk and quality relationship in service sector. In this study; banking sector has been researched because of being effected by risk and quality of consumer perceptions. This study is analyzing the impact of consumers' perceived risk on the perceived service quality in services in banking sector. Consumers' perceived risk and quality is measured as multi-dimension. Relationship of perceived risk and quality is analyzed in dimensional terms. Research hypotheses were tested using structural equation modeling. According to the results of the study; the dimensions of perceived risk in the banking affect all dimensions of perceived quality. On the perceived quality of the banking sector; psychological risk impact is the most Daha fazlası Daha az
Pekkaya, Mehmet | Aktogan, Mesut
Other | 2014 | Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi10 ( 1 ) , pp.107 - 125
Gelişmelere bağlı olarak, özellikle dizüstü ve tablet bilgisayarlar gibi taşınabilir bilgisayarlara olan ilgi, Türkiye için sayısal olarak nüfusuna yakın olduğu düşünülebilir. Bu çalışmada, dizüstü bilgisayarlar için seçim sıralaması yapma ve dizüstü bilgisayar seçiminde dikkate alınan kriter önem dereceleri DEA ve çok kriterli karar verme teknikleriyle incelenmiştir. AHP ve AHP-DEA bileşimi kriter önem dereceleri belirlenmesinde önerilirken; dizüstü bilgisayar seçim sıralamaları için DEA, TOPSIS ve VIKOR yöntemleri temelinde 7 senaryo üzerinden sıralamalar yapılmıştır. Analiz sonuçlarına göre, ağırlıklandırma AHP ile olup sıralama . . .TOPSIS ve ağırlıklandırma AHP-DEA bileşimi ile olup sıralama VIKOR olan senaryoların dizüstü bilgisayar seçim sıralamalarında kullanışlı olduğuna karar verilmiştir. Depending on the developments, there is a tendency especially portable computer such as laptop, tablet computers that may be considered numerically close to the population for Turkey. In this study, making the choice ordering and the priorities of the criteria for laptops have been investigated via DEA and multi criteria decision making techniques. AHP and composition of AHP-DEA has been suggested for determining priorities of criteria; selection ordering of laptop is conducted via 7 scenarios that based on DEA, TOPSIS and VIKOR methods. According to the analysis, sorting via TOPSIS with the AHP in weighting and sorting via VIKOR with AHP-DEA composition in weighting, has decided for laptop selection ranking Daha fazlası Daha az
Akbulut, Halim | Pekkaya, Mehmet | Aksakaloğlu, Hakan
Article | 2014 | Muhasebe ve Finansman Dergisi0 ( 62 ) , pp.73 - 92
Muhasebe eğitimi; işletmelerin muhasebe işlemlerinin yürütülmesi için gerekli muhasebe bilgi ve tekniklerini içeren uygulamalara dayanır. Türkiye’de muhasebe eğitiminin temeli Ticaret Meslek Liselerinde (TML) atılmaktadır. Bu çalışmanın amacı; TML’lerde verilen muhasebe eğitimini inceleyerek, alınan bu eğitim ile öğrencilerin muhasebecilik mesleğine uygunluğunu meslek mensuplarının bakış açısından değerlendirmektir. Çalışmada, Bursa’daki TML’de verilen muhasebe eğitiminin, meslek mensubu olma yolunda bazı boyutlarda yeterli olmadığı, eğitim faaliyetlerinde meslek mensuplarının daha çok görüşlerinin alınması gerektiği sonucuna ulaşıl . . .mıştır. Accounting education is based on the applications which contain relevant accounting knowledge and techniques necessary to sustain accounting operations of the firms. In Turkey, the base of accounting education is given at Commerce Secondary Schools (CSS). The purpose of this study is to evaluate the appropriateness of the students to the accounting occupation by investigating the education offered by CSS from accountancy professionals’ point of view. In the study, it is found that the accounting education offered by CSS in Bursa isn’t adequate at some dimensions in the way of being the professional, and the professionals’ opinions should be considered more in education activities Daha fazlası Daha az
Pekkayaa, Mehmet
Article | 2013 | İşletme ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi4 ( 2 ) , pp.91 - 107
Bu çalışmada, Türkiye'deki İMKB100 endeksi, faiz oranı ve döviz sepeti gibi finansal verilerin 2002-2012 arası aylık getiri serileri kullanılarak, son 60 aya ait dönemlerdeki bütünleşme dereceleri tahmin edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre, tüm serilerde, ABD kaynaklı küreselleşen mortgage krizinin etkisinde olan 2008-2009 arasındaki 24 aylık döneme ait FI dereceleri, sonraki 36 aylık dönemdeki FI derecelerinin ortalaması ve istatistiksel olarak anlamlılıkları belirgin artış kaydetmiştir. FI derecelerindeki bu iyileşmeye rağmen, İMKB100 Endeksinin FI derecesinin ortalaması, son 36 aylık döneminde de düşük değerde ve anlamlılık düzey . . .i bakımından zayıf kalmıştır. İMKB100 ve faiz oranı serileri, FI değeri tahminlerinin anlamlılıkları zayıf da olsa bazen uzun hafıza özelliğine sahiptir. Böylece, faiz oranı ve özellikle İMKB serisinin çoğu dönem kısa zaman dinamiklerine göre davrandığını kabul etmek yanlış olmaz. Ancak, bu dönemdeki döviz kuru ise -0,23117 bütünleşme derecesi ile belirgin orta hafıza özelliği taşımaktadır In this study, integration degrees of monthly logarithmic return series of ISE100 Index, interest rate, and exchange rate basket, are estimated for last 60 months by using monthly time series of 2002-2012. According to the results of the analysis, FI degrees at 24 month period between 20082009 years, when USA based global mortgage crises was effected, the average of FI degrees in the following 36 months period, their statistical significance prominently increased in all series. In spite of the improvement in integration degrees, average value of last 36 month FI degrees of ISE100 series are even at low values and weak in terms of statistically significance. Even if estimated FI values of ISE100 Index and interest rate are weak in terms of statistically significance, these series sometimes have the long memory properties. Then, it cannot be wrong to accept interest rate and especially ISE100 Index behave with respect to short term dynamics. However, exchange rate series for the same period has the evident properties of medium memory FI degree with -0.2311 Daha fazlası Daha az
Namal, Yücel | Karakuzu, Hasan
Article | 2016 | Tarih Okulu Dergisi9 ( 27 ) , pp.481 - 517
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla Atatürk Anadolu'da batı, orta ve doğu olmak üzere üç kültür merkezi oluşturmak için çalışmalara başlamıştır. Bu amaçla ilk olarak batıda 1933 yılında modern tarzda bir yükseköğretim kurumu olarak İstanbul Üniversitesi kurulmuştur. İkinci olarak orta Anadolu bölgesinin kültür merkezi olması için Ankara Üniversitesi'nin kurulması yönünde faaliyetlerde bulunulmuştur. Üçüncü olarak ise Doğu Anadolu'da kurulması hedeflenen Doğu Üniversitesi için ön incelemelere başlanmıştır. Ancak II. Dünya Savaşı'nın çıkması nedeniyle bu düşünce ertelenmiştir. Demokrat Parti'nin iktidara gelmesiyle Doğu Üniversitesi . . .fikri yeniden gündeme alınarak doğu bölgesinin ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmasına katkısı olacağı düşünüldüğünden ABD'nin desteğiyle doğuda bir üniversitenin kurulması için girişimlere başlanmıştır. Atatürk'ün Van'da kurulmasını işaret ettiği Doğu Üniversitesi fikri zamanla Van'dan uzaklaşarak Erzurum ve çevresi üzerinde yoğunlaşmıştır. Demokrat Parti Hükümeti Doğu Üniversitesi fikrinin öncüsü olması dolayısıyla üniversitenin adının Atatürk Üniversitesi olmasına ve Erzurum'da kurulmasına karar vermiştir. Bu çalışmada Türkiye'nin Cumhuriyetle beraber hedeflediği üniversiteleşme politikası kapsamında Atatürk'ün Van'da kurdurmak istediği Doğu Üniversitesi fikrinden Demokrat Parti'nin Erzurum'da kurduğu Atatürk Üniversitesi'nin kuruluş safhasında geçirdiği evreler (üniversitenin yerinin, adının belirlenmesi, inşa çalışmaları), daha sonrasında üniversitenin açılması ile birlikte ilk mezunlarını vermesi süreci ele alınmıştır. Ayrıca üniversitenin kent başta olmak üzere Doğu Anadolu Bölgesi ve Türkiye'nin diğer bölgelerine olan ekonomik, sosyal, kültürel ve akademik anlamda katkıları değerlendirilmiştir. Upon establishing the Republic of Turkey, Atatürk started to works in order to establish three cultural centers in Anatolia: west, center and east. For this purpose, first, Istanbul University was established in west as a modern style higher education institution in 1933. Second, the activities were carried out in order to establish Ankara University in order that it would become the cultural center of Central Anatolia region. Third, the preliminary examinations were made related to Eastern University that it was planned to be established in Eastern Anatolia. However, since the World War II was commenced, this idea was adjourned. Upon the Democrat Party came into the power, the idea of Eastern University was taken into the agenda again, and since it was considered that it would contribute to the economic, social and cultural development of eastern region, the activities were started with the support from USA in order to establish a university in east. The idea of Eastern University, which Atatürk pointed out that it would be established in Van, had been dropped by the course of time and it was concentrated on Erzurum and region. Democrat Party Government decided to name the university, Atatürk, since he was the pioneer of idea of eastern university, and to be established in Erzurum. In this paper, it is discussed the process from idea of establishing the Eastern University within the scope of universitalization policy which Turkey targeted with Republic and Atatürk would like to establish in Van to the stages of establishing Atatürk University by Democrat Party in Erzurum (determining the location and name of university, construction works) and then, to producing the first graduates upon opening the university. Furthermore, university's economic, social, cultural and academic contributions to the Eastern Anatolian Region and other regions of Turkey, notably the city, are evaluated Daha fazlası Daha az
Kesikoğlu, Ferdi | Yıldırım, Ertuğrul | Çeştepe, Hamza
Article | 2013 | Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi9 ( 2 ) , pp.15 - 34
Cari işlemler dengesizliği, gelişmiş ve gelişmekte olan pek çok ülkenin temel sorunları arasındadır. Dengesizliği azaltmaya yönelik doğru politika setleri oluşturabilmek için öncelikle cari açığın nedenleri üzerine odaklanılmalıdır. Bu çalışmada, cari açığın belirleyicileri 1999-2009 döneminde 28 OECD üyesi ülke ele alınarak panel VAR yaklaşımı ile tespit edilmeye çalışılmıştır. Cari açığın belirleyicilerini ortaya koymak amacıyla yapılan çalışmalarda mikro ve makro nitelikli birbirinden farklı pek çok değişken kullanılabilmektedir. Literatürdeki çalışmalara paralel bir biçimde bu çalışmada ekonomik büyüme, faiz oranı, bütçe açığı v . . .e döviz kuru değişkenleri cari açığın belirleyicisi olabilecek değişkenler olarak kabul edilmiştir. Yapılan panel VAR tahmininden elde edilen bulgulara göre büyüme, faiz oranı ve bütçe açığı değişkenlerinin cari açık üzerinde orta vadeli düşük bir etkiye sahip oldukları ve döviz kurunun herhangi bir etkiye sahip olmadığı tespit edilmiştir. Current account imbalances are one of the main problems in the most of developed and developing countries. It must be focused on, first, reasons of current account deficit to form a true policy aimed at reducing imbalances. In this study, the determinants of current account deficit is tried to detect by using panel VAR approach for 28 OECD countries in the period of 1999-2009. Lots of different variables such as microeconomic and macroeconomic variables could be used in the studies aiming the detection of determinants of current account deficit. In a similar way to the studies in the literature, it is assumed that economic growth, interest rate, budget deficit and exchange rate may be determinants of current account deficit. According to achieved findings from panel VAR estimation, growth, interest rate and budget deficit have a small and medium term effect on the current account deficit and exchange rate has no effect Daha fazlası Daha az
Gök, Nurşen
Article | 2008 | ATATÜRK YOLU DERGİSİ11 ( 42 ) , pp.231 - 245
Mondros Ateşkes Anlaşması sonrasında Anadolu'da ortaya çıkan direniş sürecinde en önemli adımlardan birini oluşturan Sivas Kongresi öncesinde, vilâyetin asayiş durumunu ortaya koyan ve bu konuda çözüm önerileri getiren bir teftiş raporu değerlendirilmektedir. Bölgede faaliyet gösteren Asker kaçakları ile Rum, Ermeni, Türk; Gürcü ve Çerkez gruplarından oluşan ve bir bölümü siyasi amaçlı bir bölümü kendi menfaatlerini sağlamak üzere hareket eden çeteler bölgedeki en büyük asayiş sorununu ortaya çıkarmaktadırlar. Asayiş sorunlarının çözümü için, hükümet tarafından Anadolu'ya teftiş amaçlı müfettişler gönderilmiştir. Teftişte karşılaşıl . . .an durum rapor haline getirilmiş ve hükümete sunulmuştur. Özellikle asker kaçakları, çeşitli etnik gruplara mensup olanların çıkardıkları olaylara raporda yer verilmiş bulunmaktadır. Before the Congress of Sivas, an investigation report about the law and order in the city of Sivas was submitted to the Ministry of Internal Affairs. In this paper we will deal with this report in which military'fugitives, various groups; such as organized crime groups and partisans which were composed of different ethnic back grounds such as Greek, Armenian, Turkish; Georgians and Circassian; and also had different aims on the one hand for the political causes and on the other hand providing interest were the main problems of public peace in Sivas. In order to solve these public security problems inspectors were dispatched. The case during the tour of inspection were reported and submitted to the government. The issue of military figutives, events caused by various ethnic groups were discussed in the report Daha fazlası Daha az
Özer, Hasan | Sever, Semra
Article | 2018 | Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi13 ( 1 ) , pp.141 - 155
İnsanoğlu yaratıldığından bu yana evreni anlamaya çalışmış ve bunun bir sonucu olarak birçok varsayım ortaya çıkmıştır. İnsanoğlunun evreni anlama ve anlamlandırma çabası astronomi bilimini ortaya çıkarmıştır. Bu makalede Osmanlı?nın tanınmış astronomlarından olan Muvakkit Mustafa?nın Teshilü?l- Mikat adlı eseri ışığında İslam?da, Türklerde ve Osmanlılarda astronomi bilimi hakkında bilgilere yer verilecektir. Muvakkit Mustafa bin Ali, İslamiyet açısından son derece önemli bir konu olan zaman tayini noktasında yaptığı çalışmalarla tanınan bir bilim insanıdır. Ali?nin Teshilü?l-Mikat adlı eseri, Osmanlı Türkçesi ve Eski Anadolu Türkçe . . .si dönemlerinin özelliklerini yansıtması ve dönenim söz varlığını barındırması bakımından gayet önemli bir değer taşımaktadır. Çalışma boyunca müellif ve eserleri incelenerek tanıtılmaya gayret edilecektir. Humankind has tried to understand the universe since its creation, thus many hypothesis have emerged. The struggle of mankind to understand and make sense of the universe have caused the science of astronomy to exist. In this article, information about the astronomy will be provided in the light of the famous astronomer of the Ottoman Empire, Mtakkil Mustafa's Teshilü'l-Mikat and information about astronomy in Islam, Turks and Ottomans will be given. Muvakkit Mustafa bin Ali is a scientist well-known for his work in the determination of time, which is a very important subject for Islam. Ali's work, Teshilü'l-Mikat, is a very important value in terms of reflecting the characteristics of Ottoman and Old Anatolian Turkic periods and hosting the vocabulary of the era. Throughout the study, the authors and their works will be examined and tried to be introduced Daha fazlası Daha az
Şenturan, Şermin | Köse, Aslıhan | Dertli, E Mine | Başak, Satenik | Şentürk, Nesibe
Article | 2016 | İşletme ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi7 ( 3 ) , pp.171 - 182
Toplumlardaki ilerleme geçmişten günümüze kuşak yapıları ve bu yapıların çeşitli özelliklerinin gerçek hayata yansımaları ile mümkün olmuştur. Bu ilerleme ülkelerin ekonomik hayatları açısından ele alındığında; karşımıza en etkin kuşak olarak X ve Y kuşağı çıkmaktadır. Ekonominin vazgeçilmez unsuru olan işletmeler göz önüne alındığında; işletmelerin sahip olduğu X ve Y kuşağı yöneticilerin iş değerleri üzerine algısı ve farklılıklarının belirlenmesi önem arz etmektedir. Nitekim bu değerlendirme; işletme başarısı hakkında yargıya varmak gibi mikro bir fayda ile ülkemizdeki ekonomik refah sağlayıcı unsurlarla ilgili değerlendirme yapm . . .a ön görüsü gibi makro bakış açılarının belirlenmesinde yön gösterici olacaktır. Bu çalışmada X ve Y kuşağı yöneticilerinin iş değeri algısı; etkileme ve ilerleme, özerklik ve yeteneklilik, finansal koşullar/çalışma koşulları ve iş ilişkileri boyutlarında incelemiştir. Çalışmaya değişik sektörlerden 95 yönetici katılmıştır. Yapılan araştırma sonucunda Y kuşağı yöneticilerinin, iş değerleri algısının tüm boyutlarda, X kuşağı yöneticilerinden daha yüksek olduğu bulgulanmıştır. Developments in society have been succeeded by the generation structures and their reflections to the real life. When evaluated, these advancements have been practiced mainly by X and Y generations. When the organizations as the core of the economy are taken into account, the X and Y generation managers are important to determine the differences in perceptions and values of the business environment. In fact, this assessment will be guiding to determine the success of the organization in micro-economic aspect and to assess the fiscal prosperity providers of our country with a macro-economic perspective. In this study, perceptions of the business environment, influence and progress, autonomy and capability, financial conditions / working conditions and labor relations of the X and Y generations managers has been studied . 95 managers from different sectors have participated in the study. The research has proven that business value perception of Y Generation managers have been higher than the X Generation managers Daha fazlası Daha az