Filtreler
Filtreler
Bulunan: 24 Adet 0.001 sn
Koleksiyon [4]
Tam Metin [2]
Yayın Türü [2]
Yazar [20]
Yayın Yılı [2]
Tez Danışmanı [20]
Konu Başlıkları [20]
Yayıncı [7]
Yayın Dili [1]
Araştırmacılar
Yayınlar
İş hayatındaki örgütsel adalet ve iş performansı arasındaki ilişkinin incelenmesi: Samsun Valiliği örneği

Gemici, Sevgi

Master Tezi | 2019 | Zonguldak Bülenet Ecevit Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü

Örgütsel adalet, örgütün başarıya ulaşması, çalışanlarının etkililiği ve verimliliğinin belirlenmesi açısından önemli rol oynamaktadır. Çalışanlar tarafından algılanan adalet onların tutum ve davranışlarına yansımaktadır. Dolayısıyla çalışanlar örgüt içinde uygulanan prosedürleri adil olarak algıladıkları takdirde, kendisini değerli hissedecek ve performansı daha çok artacaktır. Bu çalışmada, idari personel açısından örgütsel adalet ve boyutlarının çalışan performansına etkileri araştırılmış olup, bulguların karar vericilere, yöneticilere ve literatüre katkı sağlaması amaçlanmıştır. Bu amacı gerçekleştirmek için Samsun Valiliği ve İ . . .l Milli Eğitim Müdürlüğünde görev yapan 224 idari personelden oluşan örneklem üzerinde, örgütsel adalet ve iş performansına ait konuları içeren 49 soruluk anket uygulanmıştır. İlgili konu ve boyutlarına ait ölçümler cevaplayıcıların özellikleri de dikkate alınarak istatistiksel olarak incelenmiştir. İlgili araştırma sonucuna göre çalışanlarda örgütsel adalet ve iş performansı arasında anlamlı ve pozitif yönlü ilişki tespit edilmiştir. Çalışanların örgütsel adalet algısı arttıkça iş performansları da artmaktadır. Örgütsel adaletin alt boyutlarından etkileşimsel adaletin iş performansı üzerinde en güçlü etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir. Organizational justice plays an important role in success of the organization and determination of the effectiveness and the productivity of employees. Organizational justice perceived by the employees reflect on their behaviour and attitude. Therefore, employees will feel valued and improve their performance if they perceive the procedures implemented within the organization fairly. The aim of the study is the effects of organizational justice and its dimensions on the employees performance and present the results to administrators, decision makers and related literature. In order to achieve this aim, 49-item survey was conducted on a sample of 224 administrative personnel working in Samsun Governorship and Provincial Directorate of National Education, covering issues related to organizational justice and business performance. According to the results of the study, a significant and positive relationship between organizational justice and business performance has been determined in the employees. The more employees perception of organizational justice increases, the more their business performance has increased. Of the organizational justice dimensions, interactive justice has been found to have the strongest effect on business performance Daha fazlası Daha az

Türkiye’de ihracata dayalı büyüme hipotezinin sektörler itibariyle analiz

İlbeyli, Merve Mine

Master Tezi | 2020 | Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü

Bu çalışma, Türkiye ekonomisi için “İhracata Dayalı Büyüme Hipotezi”nin geçerliliğini Toda-Yamamoto nedensellik yaklaşımını kullanılarak sektörler itibariyle, 2002Q1-2018Q4 dönemi için test etmeyi amaçlamaktadır. Toda-Yamamoto nedensellik testi sonuçlarına göre, Türkiye imalat sektörü için büyümeye dayalı ihracat hipotezinin geçerli olduğu, tarım, orman ve hayvancılık sektörü için ihracata dayalı büyüme hipotezinin geçerli olduğu tespit edilirken, hizmet sektörü için ise nedensellik ilişkisi tespit edilememiştir. Toplam ihracat ile GSYH arasındaki nedensellik ilişkinin ise çift yönlü olduğu görülmektedir. In this study, ‘Export-Led . . .Growth Hypothesis’ is tested on the sectoral basis by applying Toda-Yamamoto causality approach in Turkey for the 2002Q1-2018Q4 period. The Toda-Yamamoto causality test results support the hypothesis of growth-led exports in the manufacturing sector and the hypothesis of export-led growth in the Agriculture, forestry and fishing sector. The results also indicate no causal relationship in the services sector. The causal relationship between total exports and GDP seems to be bidirectional Daha fazlası Daha az

İŞKUR tarafından uygulanan aktif işgücü piyasası politikalarının etkileri üzerine bir değerlendirme: Zonguldak ili örneği

Ayyıldız, Yonca

Master Tezi | 2019 | Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Sosyal Billimler Enstitüsü

Ekonomik kalkınmanın ve sosyal ilerlemenin en temel göstergeleri istihdamın büyüklüğü ve işsizliğin yapısı olarak görülmektedir. İşsizlik ve istihdam dünya ekonomisinde olduğu gibi Türkiye ekonomisinde de büyük bir sorun haline gelmiştir. Bu sorunların yarattığı ekonomik, toplumsal ve sosyal sorunların çözümü için ülkeler işgücü piyasası politikaları uygulamaktadır. Ülkemizde de İŞKUR tarafından pasif ve aktif işgücü piyasası politikaları uygulanmaktadır. Pasif işgücü piyasası politikaları işsiz kalan bireylere kısa sürelide olsa gelir desteği sağlamayı amaçlarken, aktif işgücü piyasası politikaları işsiz kalan bireyleri yeniden işg . . .ücüne dâhil etmeyi ve istihdam edilebilirliği arttırmayı amaçlamaktadır. Bu çalışmada aktif işgücü piyasası politikalarının içerisinde yer alan işgücü yetiştirme kurslarının, işsizliğe ve istihdam edilebilirliğe etkisi değerlendirilmektedir. Bu amaçla İŞKUR tarafından uygulanan İGMEK, MEK ve UMEM ele alınmış, Zonguldak ili özelinde etki değerlendirmesi yapılmış olup etki değerlendirmesi türlerinden yarı deneysel etki analizi yöntem olarak seçilmiştir. Ayrıca çalışmanın sonucuna göre programların ne yönde geliştirilmesi gerektiği ve programların uygulanmasında yol gösterici olması amaçlanmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre ev işleriyle meşgul olma ve öğrencilik istihdama katılmama nedenleri arasında ön plana çıkmaktadır. Program mezunlarının, programlardan genellikle memnun kalmalarına rağmen, kazandıkları mesleki becerilerin uygun alanlarda istihdama aktarılamaması bütün programların ortak sorunudur. Ayrıca Zonguldak ilinde açık işlerin meslekleri ile İŞKUR tarafından uygulanan işgücü yetiştirme kurslarında öğretilen meslekler arasında ilişki olmadığı görülmektedir. The main indicators of economic develoment and social progress are seen as the size of employment and the structure of unemployment. Unemployment and employment in the world economy as it is in Turkey’s economy has also become a big problem. Countries apply labor market policies to solve the economic, social and social problems created by these problems. Passive and active labor market policies aim to provide income support to unemployed individuals in a short period of time, active labor market policies aim to reinvolve unemployed individuals in the labor force and increase employability. In this study, the effect of labor force training courses, which areincluded in the active labor market policies, are evaluated. For this purpose, İGMEK, MEK and UMEM programs implemented by İŞKUR were discussed, in Zonguldak province impact assessment was made and semi-experimental impact analysis was used as the method. Besides, according to the results of the study, it is aimed to Show how the programs should be developed and to guide the implementation of the programs. According to the results of the research, the reasons for being busy with household chors and not joining the employment of students come to the forefront. Although graduates of the program are generally satisfied with the programs, it is a common problem of all programs that their Professional skills cannot be transferred to employment in appropriate fields. In addition there is no relationship between the occupation of open jobs in Zonguldak province and the occupations taught in labor training courses implemented by İŞKUR Daha fazlası Daha az

Türkiye’de ihracata dayalı büyüme hipotezinin sektörler itibariyle analizi

İlbeyli, Merve Mine

Master Tezi | 2020 | Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası Ticaret ve İşletmecilik Anabilim Dalı

Bu çalışma, Türkiye ekonomisi için “İhracata Dayalı Büyüme Hipotezi”nin geçerliliğini Toda-Yamamoto nedensellik yaklaşımını kullanılarak sektörler itibariyle, 2002Q1-2018Q4 dönemi için test etmeyi amaçlamaktadır. Toda-Yamamoto nedensellik testi sonuçlarına göre, Türkiye imalat sektörü için büyümeye dayalı ihracat hipotezinin geçerli olduğu, tarım, orman ve hayvancılık sektörü için ihracata dayalı büyüme hipotezinin geçerli olduğu tespit edilirken, hizmet sektörü için ise nedensellik ilişkisi tespit edilememiştir. Toplam ihracat ile GSYH arasındaki nedensellik ilişkinin ise çift yönlü olduğu görülmektedir. In this study, ‘Export-Led . . .Growth Hypothesis’ is tested on the sectoral basis by applying Toda-Yamamoto causality approach in Turkey for the 2002Q1-2018Q4 period. The Toda-Yamamoto causality test results support the hypothesis of growth-led exports in the manufacturing sector and the hypothesis of export-led growth in the Agriculture, forestry and fishing sector. The results also indicate no causal relationship in the services sector. The causal relationship between total exports and GDP seems to be bidirectional Daha fazlası Daha az

Doğrudan yabancı yatırımlar ve belirleyicileri: Türk finans sektörü üzerine bir uygulama

Keskin, Şebnem

Master Tezi | 2019 | Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü

Gelişmekte olan ülkeler için yabancı finansman kaynakları arasında yer alan doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının hacmi 1980’li yıllardan itibaren tüm dünyada hızla artmıştır. 1980 öncesinde daha çok imalat sanayinde yoğunlaşan doğrudan yabancı sermaye yatırımları finans piyasalarının serbestleştirilmesi ile finans sektörüne ilgi göstermeye başlamıştır. 1980’li yıllardan itibaren dış ticaret rejimi ve finans piyasalarının serbestleştiği Türkiye ekonomisinde, 1990’lar ve 2000’lerin başında finansal krizler yaşanmış ve 2001 yılından sonra Türk finans sektörüne giren doğrudan yabancı sermaye yatırımlarında önemli artışlar ortaya çıkm . . .ıştır. Bu çalışmada 2007-2019 döneminde Türk finans sektörüne giren doğrudan yabancı yatırımları ile finansal gayri safi yurtiçi hasıla, kredi hacmi ve reel döviz kuru arasındaki ilişki ARDL eşbütünleşme tekniği ile uzun ve kısa dönemli olarak analiz edilmiştir. Buna göre finans sektörünün gayrisafi yurtiçi hasıladaki hacmi, ve kredi hacmi finans sektörüne giren doğrudan yatırımları hem kısa hem de uzun dönemde etkilemektedir. Reel döviz kuru ise sadece uzun dönemde etkiye sahiptir. Bu bağlamda elde edilen bulgular; finansal gelirin, finansal gelişmişliğin ve döviz piyasalarındaki hareketin finans sektörüne gelen doğrudan yatırımları etkilediğini işaret etmektedir. The volume of foreign direct investment, which is among the foreign financing sources for developing countries, has increased rapidly all over the world since the 1980s. Prior to 1980, foreign direct investments, which were mostly concentrated in the manufacturing industry, began to show interest in the financial sector with the liberalization of financial markets. The liberalization of foreign trade regime, andfinancial markets, since the 1980s in Turkey's economy, has experienced financial crises the 1990s, and in the early 2000s, and has emerged a significant increase in foreign direct investment entering the Turkish financial sector after 2001. In this study, the relationship between foreign direct investments investments in Turkish finance sector, and financial gross domestic product, credit volüme and real exchange rate in the period of 2007-2019 has been analyzed with ARDL cointegration technique as long and short term. Accordingly, the volume of the financial sector in the gross domestic product, and the credit volume affect the direct investments entering the financial sector in both short and long term. The real exchange rate, has a long-term effect only. Findings in this context indicate that financial income, financial development and movements in foreign exchange markets affect foreign direct investments in the financial sector Daha fazlası Daha az

Pay senedi fiyatlarını etkileyen değişkenlerin C4.5 karar ağacı algoritması ile modellenmesi

İsmail, Gürsoy

Doktora Tezi | 2019 | Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü

Yatırımcılar, çeşitli finansal analiz yöntemlerini kullanarak ortalamanın üzerinde getiri elde etmek isterler. Ancak finansal analiz yöntemlerinden hangisinin kullanılacağı, yatırımcı profili ve işlem yapılacak piyasa türüne göre değişmektedir. BIST pay senedi endeksleri ile ilgili piyasanın etkinliği çalışmaları, BIST için Temel Analiz Yönteminin ortalamanın üzerinde getiri sağlayabilmek için kullanılabileceğini göstermektedir. Temel Analiz, makro değişkenlerden başlayan ve firma analizine kadar süren bir süreci içermektedir. Bu açıdan yatırımcılar için ilgi duydukları pay senetlerini etkileyen makroekonomik ve mikroekonomik değişk . . .enlerin tespit edilmesi ve incelenmesi önem arz etmektedir. Ancak her bir pay senedi için bu analizleri yapmak, yatırımcılar için zor ve zaman alıcı olabilir. Bu açıdan, ilgili analizi içeren kısayol niteliğindeki pay senedi kural setlerinin olması özellikle irrasyonel davranışlar sergileyebilen yatırımcı profili için faydalı olacaktır. Bu düşünceyle çalışma kapsamında, BIST 100’de işlem gören pay senetleri için kural setleri oluşturulmaya çalışılmıştır. Öncelikle, çalışmada kullanılacak makroekonomik ve mikroekonomik değişkenlerin tespit edilmesi için literatür çalışması yapılmıştır. Tespit edilen değişkenler uzman görüşü anketiyle, finans uzmanları tarafından değerlendirilmiştir. 2006Q1 – 2017Q3 dönemi için veri seti tam olan BIST 100’deki 69 firma için veri madenciliği yöntemlerinden C4.5 Karar Ağacı Algoritması ile analiz çalışması yapılmıştır. Analiz sonuçlarına göre, 69 firma için modelin başarılı dönemleri doğru tahminleme oranı %92,51’dir. Bu araştırmanın sonucunda; 69 pay senedi için kural setleri oluşturulmuş, sektörlere göre sonuçlar paylaşılmış, makroekonomik ve mikroekonomik değişkenlerin ilgili literatürle ve finans uzmanlarıyla yapılan anket sonuçlarıyla karşılaştırılması yapılmıştır Daha fazlası Daha az

Enerji ve ekonomik büyüme ilişkisi: net ithalatçı ve net ihracatçı ülkeler üzerine ampirik bir analiz

Yeşilkuş, Mehmet Salih

Master Tezi | 2019 | Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü

Ekonomik yaşamın temel girdilerinden biri olan enerji, ülkelerin gelişmesinde ve ekonomik büyüme düzeylerinin artırılmasında anahtar bir role sahiptir. Öte yandan ülkelerin ekonomik büyüme, sanayileşme ve kentleşme gibi faktörlere bağlı olarak hızla artan enerji tüketimi, makroekonomik performans üzerinde önemli etkilerin oluşmasına da sebep olmaktadır. Bu çalışmada enerji-büyüme arasındaki ilişkinin net enerji ihraç eden ve net enerji ithal eden ülkeler açısından incelenmesi amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda enerji-büyüme ilişkisi 1990-2014 dönemi için Panel SVAR ve Panel Regresyon yöntemi yardımıyla araştırılmıştır. Çalışmada bağımlı . . . değişken olarak ekonomik büyüme, bağımsız değişkenler olarak enerji (enerji tüketimi, petrol fiyatı, sanayi üretim endeksi), enflasyon ve nüfus ele alınmış olup tüm değişkenlerin logaritmaları alınarak analiz edilmiştir. Yapılan ampirik bulgular neticesinde uzun dönemde tüm değişkenlerin birlikte hareket edildiği tespit edilmiş olup aralarında eşbütünleşik bir bağlantının var olduğu sonucuna varılmıştır. Energy, which is one of the basic inputs of economic life, plays a key role in the increase in economic growth and development of countries. On the other hand, energy is rapidly increasing due to factors such as industrialization and urbanization and it causes important impacts on the macroeconomic performance. The aim of this study is to examine the relationship of energy and economic for net energy exporter and net energy importer countries. In this context, the relationship between energy and economic growth was investigated by using Panel SVAR and Panel Regression method covering the period 1990-2014. the dependent variable of the model that used in the study is economic growth, while the independent variables are energy (energy consumption, oil price population, industrial production index), inflation and population. The results of the study support the long term relationship among all the variables and it is concluded that there is a cointegrated connection between them Daha fazlası Daha az

Devrek yöresinden derlenmiş atasözleri ve deyimlerin tematik açıdan değerlendirilmesi

Ballı, Eda Elif

Master Tezi | 2019 | Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı

Atasözleri ve deyimler, önceki kuşakların yaşadıkları olaylar sonucunda edinmiş oldukları bilgi ve tecrübeyi gelecek kuşaklara aktaran kalıplaşmış ifadelerdir. Bir sözün atasözü veya deyim olarak nitelendirilebilmesi için anonim olması, toplum tarafından genel kabul görmesi, kalıplaşmış ifadeler olması gibi bazı özellikleri taşıması gerekmektedir. Bunun yanında yine bir sözün atasözü ya da deyim olabilmesi için yaygınlaşması da önemli bir husustur. Lakin bazı atasözleri ve deyimler bulundukları yöreyle özdeşleşmiştir. Bulunduğu yörenin kültürüyle bütünleşen ve yıllar içinde değişikliğe uğrayıp, yöre halkı tarafından değiştiği şekliy . . .le kabul gören atasözleri ve deyimler o yöreye mal edilebilir. Bu çalışmada Zonguldak ilinin Devrek ilçesinde kullanılan atasözleri ve deyimler incelenmiştir. Çalışmada Devrek ilçe sınırları içinde yer alan şehir merkezi, belde ve köylerde kullanılan halk dilindeki atasözleri ve deyimler incelenmiş, bu atasözleri ve deyimler tematik açıdan değerlendirilerek gruplandırılmıştır. Proverbs and idioms are stereotypes that convey the knowledge and experience acquired by our ancestors to future generations. In order for a word to be described as a proverb or idiom, it needs to be anonymous, generally accepted by society, and have certain features such as stereotypes. In addition, I t is also important that a word need to be common in order to become a proverb or idiom. However, some proverbs and idioms are identified with the region. Proverbs and idioms that integrate with the culture of the region in which it is located and which have been changed by the local people over the years, can be attributed to that region. In this study, proverbs and idioms used in Devrek district of Zonguldak province were examined. In the study, the proverbs and idioms used in the city center, towns and villages in Devrek district were examined and these proverbs and idioms were grouped by thematic classification Daha fazlası Daha az

Türk tarım sektörünün Avrupa Birliği karşısındaki rekabet gücünün açıklanmış karşılaştırmalı üstünlükler yöntemi kullanılarak nalizi

Eruygur, Nuriye

Master Tezi | 2019 | Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü

Avrupa Birliği, Türkiye’nin en büyük ticaret ortağıdır. AB ile yapılan ticarette de tarım önemli bir yer tutmaktadır. Çalışmada Türk tarım sektörünün tarihi gelişimi, AB ile ilişkiler, dış ticaret teorileri ve rekabet teorileri, rekabet gücü, rekabet gücünün belirleyenleri ve ölçüm yöntemleri hakkında bilgi verilmiştir. Çalışmada, Türk tarım sektörünün, AB karşısındaki rekabet gücünün, Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler yöntemi ile ölçümü amaçlanmıştır. Balassa ve Vollrath’ın hesaplama yöntemleri kullanılarak 2007-2017 yılları için inceleme yapılmıştır. Veriler Birleşmiş Milletler İstatistik Portalı’ndan elde edilmiş ve SITC Rev . . . 4 sınıflandırması verileri kullanılarak hesaplama yapılmıştır. Tarım sektörünün bütünü ve seçilen 22 alt sektör için karşılaştırma yapılmıştır. Türk tarım sektörü, AB karşısında karşılaştırmalı üstünlüğe sahiptir, seçilen alt sektörlerde ise; bazı sektörlerde avantaj, bazı sektörlerde dezavantajlar tespit edilmiştir. The European Union is the biggest trade partner of Turkey. Agriculture has a significant place in this partnership. In this study, the information about the historical development of The Turkish agriculture area, Turkey's relationships with the EU, the theories of the foreign commerce and competition, competitive capacity, determiners of competitiveness and method of measurement of competitiveness were given. The aim of this study is to determine the competitiveness of the Turkish Agriculture Sector against the EU by using the Revealed Comparative Advantages Method. The calculation methods of Balassa and Vollrath were used between 2007 and 2017 to identify this competitiveness. The data were obtained from the United Nations Statistics Portal and required calculations were computed by utilzing the SITC Rev 4 classification data. Comparisons were prepared for the entire agricultural sector and 22 selected sub-sectors. The Turkish Agricultural Sector has a comparative advantage over the EU. However, some of the selected sub-sectors have advantages and others have disadvantages over the EU Daha fazlası Daha az

İşgücü verimliliğinin yatay kesit verileri ile analizi: Ana metal sanayi örneği

Yılmaz, Canan

Master Tezi | 2019 | Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü

Son dönemlerde bilim ve teknolojinin gelişmesi ile birlikte rekabet koşulları güçlenmiştir. Artan rekabet ile birlikte verimlilik kavramına önem verilmeye başlanmıştır. Zorlu rekabet koşullarında yer almak ve ayakta kalabilmek için firmaların başta işgücü verimliliği olmak üzere toplam verimliliklerini geliştirmeleri gerekmektedir. İşgücü verimliliği kalkınmanın itici gücü ve ülkelerin toplumsal gelişmelerinin en önemli göstergelerinden biri sayılmaktadır. Bu çalışmada Ana Metal Sanayinde faaliyet gösteren firmaların işgücü verimliliğini etkileyen faktörler araştırılmıştır. Araştırma bölgeleri olarak firmaların yüksek yığılma göster . . .diği TR42, TR63 ve TR81 Bölgeleri seçilmiştir. Çalışma verileri anket yöntemi ile temin edilmiştir. İşgücü verimliliğini etkilediği düşünülen her bir faktöre göre oluşturulan gruplar arasında işgücü verimliliği farklılıklarının analizinde tanımlayıcı istatistikler, T Testi ve Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) ‘nden yararlanılmıştır. Analiz sonuçlarına göre; Ana Metal Sanayinde bölge ve yatırım faktörünün işgücü verimliliği üzerinde anlamlı bir etkisi olmadığı tespit edilirken, diğer tüm faktörlerin işgücü verimliliği üzerinde anlamlı etkileri olduğu tespit edilmiştir. Recently, competitiveness has strengthened for the development of science and technology. With the increasing competition, more importance has been given to the concept of productivity. To take part in though rivalry conditions and to survive, companies need to improve to their overall productivity, particularly labor. Labor productivity is considered impulse of development and one of the most indicator social development of countries. In this study, factors affecting labor productivity of operating companies in base metal industry are researched. TR42, TR63 and TR81 regions where the firms exhibited high conglameration are selected as research regions. The study data were provided with survey method. Descriptive statics, T-Test and One-Way ANOVA were used in the analysis of labor productivity differences between the groups formed according to each factor thought to affect labor productivity. According to the analysis results; ıt was detected that while the region and investment factors had no significant effect on labor productivity, all other factors had significant effects on labor productivity Daha fazlası Daha az

Kırım savaşı sırasında Eflak-Boğdan (1853-1856)

Karaoğlan, Fazilet

Master Tezi | 2019 | Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı

Osmanlı Devleti ile Rusya arasında tarih boyunca birçok savaş meydana gelmiştir. Bu savaşlardan birisi de XIX. yüzyılın ortalarında başlayan İngiltere, Fransa ve sonradan Sardunya’nın da katılmasıyla bir Avrupa savaşına dönüşen Kırım Savaşı’dır. Kırım Savaşı birçok farklı cephede gerçekleşmiştir. Bu savaş sırasında Eflak-Boğdan’da Rusya’nın işgaline uğramış ve savaş boyunca Eflak ve Boğdan toprakları Osmanlı Devleti ve Rusya’nın mücadelelerine sahne olmuştur. Bu işgal sırasında Rusya Eflak-Boğdan beylerine Osmanlı Devleti ile ilişkilerini kesmelerini ve vergiyi de göndermemelerini emretmiştir. Rusya’nın bu işgal sırasında Eflak-Boğd . . .an halkına yayınladığı beyannamede işgali kendilerini himaye için yaptığını ve niyetlerinin buradaki düzeni bozmak olmadığını söylemesine rağmen bunun tersi yönünde davranışlarda bulunması Eflak-Boğdan halkını rahatsız etmiştir. Bu çalışmada Kırım Savaşı sırasında Eflak ve Boğdan’da meydana gelen olaylar ele alındı. Savaş sırasında ve savaş öncesinde Osmanlı Devleti ve Rusya’nın bu topraklar üzerindeki mücadeleleri arşiv belgelerin de yardımıyla desteklenerek anlatılmaya çalışıldı. There have been a lot of wars between Ottoman Empire and Russia throughout history. One of these wars is the Crimean War which started in the mids of XIX. century and becoming a Europan war by the involvement of England, France and later Premonte. Crimean War happened in many different fronts. Wallachia-Moldavia was also invaded by Russia during this war and Wallachia-Moldavia lands witnessed some struggles between Ottoman Empire and Russia. Russia ordered the Wallachia-Moldavia rulers (beys) to interrupt the relations with Ottoman Empire and not to send the taxes during this invasion Russia puplished a declaration to Wallachia-Moldavia citizens during the invasion and stated that their intention for his invasion was to protect them, but not to disrupt the order there. However they behaved the opposite way and this disturbed the Wallachia-Moldavia people. In this study events happened in Wallachia-Moldavia during Crimean War were held. Struggles on these lands between Ottoman Empire and Russia before and during the war were tried to be explained with the support of archive documents Daha fazlası Daha az

Muhasebe bilgi sisteminin örgütsel performansa etkisi: TR81 bölgesi uygulaması

Şiraslan, Mammadov

Master Tezi | 2020 | Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası Ticaret ve İşletmecilik Anabilim Dalı

Muhasebe Bilgi Sistemi, örgütsel düzeyde muhasebe bilgisinin tanımlanması, toplanması, kaydedilmesi ve yorumlanmasını içermektedir. Güvenli veri depolama özelliğine sahip, şirketin hedefleriyle uyumlu, güvenilir, yönetime ihtiyaç duyduğu bilgiyi sağlayan, zamanında rapor üreten, muhasebe standartları, yasa ve kanunlarla uyumlu, hata ve hileleri önlemek için tasarlanmış, işletme bilgilerini doğru ve eksiksiz bir biçimde yansıtan etkin bir muhasebe bilgi sistemi, örgütün performansının geliştirilmesinde örgütsel yönetime yardımcı olan bir araçtır. Etkin muhasebe bilgi sistemi işletmelerde, maliyet tasarrufu sağlamakta, kalite ve verim . . .liliği artırmakta, işletmeye rekabet avantajı sağlamakta, daha doğru ve etkin kararlar alınmasında yönetime yardımcı olmakta, çalışanların işletmeye bağlılığı ve müşteri memnuniyetini artırmaktadır. Dünya’da ve Türkiye’de muhasebe bilgi sisteminin işletmelerde uygulanması ve uygulama ile elde edilen yararlar kapsamlı bir şekilde araştırılmıştır. Bununla birlikte güncel literatürde muhasebe bilgi sistemi ile örgütsel performans arasındaki ilişkiyi inceleyen sınırlı sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu çalışma, muhasebe bilgi sisteminin örgütsel performans üzerindeki olası etkisini analiz etmeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda, Zonguldak, Karabük ve Bartın illerini içine alan TR81 bölgesinde faaliyet gösteren 120 üretim işletmesi yöneticilerine yüz yüze anket yöntemi uygulanmış olup elde edilen veriler istatistiki yöntemler aracılığıyla analiz edilerek yorumlanmıştır. Çalışmada elde edilen sonuçlara göre; muhasebe bilgi sistemi ile örgütsel performans arasında pozitif yönde istatistiki olarak anlamlı bir ilişki olduğu saptanmış olup, muhasebe bilgi sisteminin %33,4 seviyesinde örgütsel performansdaki değişimi açıkladığı tespit edilmiştir. Accounting Information System includes the definition, collection, recording and interpretation of accounting information at the organizational level. An effective accounting information system with secure data storage; consistent with the company’s objectives; reliable; providing the information that management needs; generating timely reports; complying with accounting standarts, laws and regulations; designed to prevent errors and frauds; accurately and completely reflecting bussines information is a tool that helps organizational management in improving the performance of the organizational. An effectife accounting information system provides cost savings, icreases quality and productivity, provides competitive advantage to the enterprises, helps management in making more accurate and effective decisions, and increases employee loyalty and customer satisfaction. In the world and Turkey in accounting information system implementation and success of the business has been investigated in a comprehensive manner. However, there is a limited number of studies in the literature examining the relationship between accounting information system and organizational performance. This study aims to analyze the possible impact of accounting information system on organizational performance. In this context, data obtained by using face to face survey method for 120 production enterprises operating in TR81 region including Zonguldak, Karabük and Bartın provinces were analyzed and evaluated with statistical methods. According to the results obtained in the study; It has been found that there is a statistically significant relationship between accounting information system and organizational performance and it is found that accounting information system explains the change in organizational performance at the level of 33.4% Daha fazlası Daha az


6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.


Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.