Ertuğrul Kırık, Emel
Master Tezi | 2020 | Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Hemşirelik Anabilim Dalı Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hemşireliği Yüksek Lisans Programı
Araştırma onkoloji biriminde yatan hastaların psikososyal gereksinimlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Tanımlayıcı-kesitsel olarak yapılan çalışmanın evrenini, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Merkezi‟nin Onkoloji Biriminde yatan kanser hastaları, örneklemini ise 01.07.2019-31.09.2019 tarihleri arasında bu birimde yatan ve araştırmaya dahil edilme kriterlerini karşılamış olan 100 hasta oluşturmuştur. Çalışmanın verileri “Onkoloji Biriminde Yatan Hastaların Sosyodemografik, Klinik ve Psikososyal Özelliklerine İlişkin Bilgi Toplama Formu” ve “Destekleyici Bakım Gereksinimleri Ölçeği‟nin Kısa Formu” ile t . . .oplanmıştır. İstatistiksel analizler için NCSS (Number Cruncher Statistical System) 2007 programı kullanılmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistiksel metodlar, Shapiro-Wilk testi, Mann-Whitney U testi, Kruskal-Wallis testi, Dunn-Bonferroni testi, Pearson ki-kare testi, Fisher‟s exact test kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda kanser hastaları arasında psikososyal sorun yaşayanların, psikiyatrik belirtileri ve tanısı olanların, ruhsal desteğe ihtiyacı olanların, destekleyici bakım gereksinimlerinin daha fazla olduğu saptanmıştır. Sosyal destek alanların destekleyici bakım gereksinimleri, almayanlara oranla daha düşüktür. Hastada tanı süresinin uzaması ve metastaz varlığı, fiziksel ve günlük yaşamı destekleyici bakım gereksinimleri artırmaktadır. The research was conducted to determine the psychosocial needs of patients hospitalized in the oncology unit. The universe of this descriptive-cross-sectional study consisted of cancer patients hospitalized in Oncology Unit of Zonguldak Bulent Ecevit University Application and Research Center and the sample consisted of 100 patients who received treatment between 01.07.2019-31.09.2019 and fulfilled the research criteria. The data of the study were collected with “Information Collection Form Regarding Socio-demographic, Clinical and Psychosocial Features of Patients Hospitalized in Oncology Unit” and “Supportive Care Needs Scale”. NCSS 2007 program was used for statistical analysis. Descriptive statistical methods, Shapiro-Wilk test, Mann- Whitney U test, Kruskal-Wallis test, Dunn-Bonferroni test, Pearson chi-square test, Fisher's exact test were used in the analysis of the data. As a result of the study, it was found that supportive care needs were higher among cancer patients who had psychosocial problems, psychiatric symptoms and diagnoses, and those who needed psychological support. Supportive care needs of those receiving social support are lower than those who do not receive supportive care. Prolonged diagnosis and presence of metastases increase the need for physical and daily life supportive care Daha fazlası Daha az
Öztürk, Pınar
Master Tezi | 2020 | Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Hemşirelik Anabilim Dalı, Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hemşireliği Yüksek Lisans Programı
Bu araştırma evcil hayvan sahiplerinin affedicilik düzeyi ve genel sağlık durumlarının değerlendirilmesi amacıyla yapılmıştır. Kesitsel tanımlayıcı tipte yapılan bu çalışmanın evrenini Zonguldak İl ve ilçelerinde faaliyet gösteren veteriner kliniklerine başvuran evcil hayvan sahipleri; örneklemini ise 17.08.2019-17.09.2019 tarihleri arasında bu kliniklere başvuran, çalışmaya katılmayı kabul eden 122 evcil hayvan sahibi oluşturmuştur. Araştırmanın verileri; Affedicilik Ölçeği, Genel Sağlık Anketi-12 ve Kişisel Bilgi Formu ile toplanmıştır. Verilerin istatistiksel analizinde Number Cruncher Statistical System 2007 (NCSS) (Kaysville, U . . .tah, USA) programı kullanılmıştır. Verilerin normal dağılıma uygunlukları Shapiro-Wilk testi ve grafiksel incelemelerle sınanmıştır. İki grup karşılaştırmasında normal dağılıma uyan değişkenlerde Student-t testi, uymayanlarda Mann-Whitney U testi; ikiden fazla grup karşılaştırmalarında ise normal dağılıma uyanlarda Oneway ANOVA, uymayanlarda Kruskal-Wallis test ve Dunn-Bonferroni testi, değişkenler arası ilişkilerin değerlendirilmesinde Spearman korelasyon analizi kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık Daha fazlası Daha az
Kömürcü, Canan
Master Tezi | 2020 | Hemşirelik Anabilim Dalı, Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hemşireliği Yüksek Lisans Programı
Bu çalışma diyaliz hastaları ve bakım verenlerinde stresle baş etme stratejileri, sosyal destek ve spiritüel iyi oluş düzeylerinin travma sonrası büyümeye etkisinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Tanımlayıcı olarak yapılan araştırmanın evren ve örneklemini Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Nefroloji Bilim Dalı’nda tedavi gören 27 hemodiyaliz 17 periton diyalizi hastası (44) ve bu hastalara bakım verenler (44) oluşturmaktadır. Çalışmanın verileri diyaliz hastaları ve bakım verenleri için geliştirilen Kişisel Bilgi Formu, Stresle Başa Çıkma Tarzları Ölçeği, Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Deste . . .k Ölçeği, Manevi İyi Oluş Ölçeği, Travma Sonrası Büyüme Ölçeği kullanılmıştır. Toplanan veriler Statistical Package for the Social Scienes 21.0 programında değerlendirilmiştir. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler; bağımsız örneklerde t testi; tek yönlü varyans analizi, Tukey testi, Pearson korelasyon ve doğrusal regresyon analizi kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda cinsiyete göre hasta grubunda Stresle Başa Çıkma Tarzları Ölçeği; yaşa göre hasta grubunda Travma Sonrası Büyüme Ölçeği, Spiritüel İyi Oluş Ölçeği ve Stresle Başa Çıkma Tarzları Ölçeği; medeni duruma göre hasta grubunda Spiritüel İyi Oluş Ölçeği ve Stresle Başa Çıkma Tarzları Ölçeği, bakım verenler grubunda Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği, Stresle Başa Çıkma Tarzları Ölçeği; çocuk sahibi olma durumuna göre hasta grubunda Travma Sonrası Büyüme Ölçeği, Spiritüel İyi Oluş Ölçeği puanları arasında farkın anlamlı olduğu belirlenmiştir ( Daha fazlası Daha az
Tüysüz, Yasin
Master Tezi | 2020 | Hemşirelik Anabilim Dalı, Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hemşireliği Yüksek Lisans Programı
Bu çalışma hematopoietik kök hücre nakli yapılmış olan hastaların ve bakım vericilerinin tedavi sürecine ilişkin duygu ve düşüncelerini belirlemek için yapılmıştır. Çalışma, tanımlayıcı ve fenomenolojik (ilişkilendirici) olarak yapılmıştır. Araştırmanın evrenini Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Araştırma ve Uygulama Hastanesi Hematoloji Bilim Dalı Kök Hücre Nakil Ünitesinde yatarak tedavi gören hastalar ve hasta yakınları oluşturmaktadır. Çalışmanın örneklemini kemik iliği transplantasyonu gerçekleşmiş, sağlık durumu görüşme sürecine uygun, 18 yaş ve üzerinde olan ve çalışmaya katılmayı kabul eden 10 hasta ve 10 hasta yakını . . . oluşturmuştur. Hastaların nakil işlemini son şans olarak gördükleri, nakil hazırlık sürecinde donör bulunmama endişesi ve yeterli hücre toplanamama endişesi yaşadıkları belirlenmiştir. Nakil infüzyonu esnasında korku ve sevinç yaşadıkları, taburcu olana kadar umutsuzluk ve nüks korkusu yaşadıkları görülmüştür. Bakım vericilerin nakil işlemini kurtuluş olarak gördükleri, hastalarına uygun donör bulunmasına veya kendi hücrelerinden nakil olmasına sevindikleri belirlenmiştir. Nakil infüzyonu sonrası süreçte komplikasyonlar nedeniyle endişe ve pişmanlık yaşadıkları görülmüştür. This study was conducted to determine the feelings and thoughts of hematopoietic stem cell transplant patients and caregivers regarding the treatment process. The study was conducted descriptively and phenomenologically. The population of the study consisted of inpatients and their relatives in Ankara University Faculty of Medicine Cebeci Research and Application Hospital Hematology Department Stem Cell Transplantation Unit. The sample of the study consisted of people who had bone marrow transplantation, people who were in compliance with the health status interview process, and 10 patients and their relatives who agreed to participate in the study. It was determined that patients considered the transplant as the last chance, and that they were worried about not having a donor during the transplant preparation process and that they were not able to collect enough cells. It was observed that they experienced fear and joy during the transplant infusion, and fear of hopelessness and relapse until they were discharged. It was determined that caregivers considered the transplant as salvation, they were happy to find a suitable donor for their patients or to be transplanted from their own cells. It was observed that they experienced anxiety and regret due to complications in the process after transplant infusion Daha fazlası Daha az