Filtreler
Araştırmacılar
Yayınlar
Uzaktan Eğitim ile Yürütülen İngilizce Yabancı Dil Dersi Öğretim Programını Değerlendirme Ölçeği: Bir Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması

Orhan, Ali | Ay, Şule Çeviker

Makale | 2017 | Yükseköğretim ve Bilim Dergisi7 ( 3 ) , pp.534 - 545

Bu araştırmada, öğrencilerin uzaktan eğitim ile yürütülen İngilizce dersi öğretim programı hakkındaki görüşlerini belirlemek için Stufflebeam'e ait CIPP modelinin - bağlam, girdi, süreç ve ürün değerlendirme - prensiplerinden hareketle hazırlanan ölçeğin geçerliğinin ve güvenilirliğinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Kapsam ve görünüş geçerliğini sağlamak için uzman görüşüne başvurulmuştur. Kapsam, görünüş ve dil geçerliği sağlanan ölçek, 2015-2016 akademik yılı güz döneminde, Bülent Ecevit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde ve FenEdebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde öğrenim görmekte ve İngilizce Yabancı Dil I dersini a . . .lmakta olan 250 öğrenciye uygulanmıştır. Ölçeğin yapı geçerliğini sağlamak için yapılan açımlayıcı faktör analizi sonucunda dört faktörlü 36 maddelik bir ölçek elde edilmiştir. Bu dört faktör, varyansın %62.69'unu açıklamaktadır. Dört boyuta CIPP modeline ait bağlam değerlendirme, girdi değerlendirme, süreç değerlendirme ve ürün değerlendirme isimleri verilmiştir. Ölçeğin güvenirlik düzeyini saptamak için her boyuta ve toplam ölçeğe ait Cronbach alfa katsayılarına bakılmıştır. Ölçeği oluşturan alt boyutların güvenirlik katsayıları 0.87 ile 0.94 arasında değişmektedir. Ayrıca bütün ölçeğin güvenirlik katsayısı da 0.96 bulunmuştur. Ölçekte bulunan maddelerin madde toplam korelasyonları ise 0.50 ve 0.76 arasında değişmektedir. Bu bulgulara dayanarak ölçeğin geçerli ve güvenilir ölçümler üreten bir ölçme aracı olduğu ve öğrencilerin uzaktan eğitim ile yürütülen İngilizce dersi öğretim programına ilişkin görüşlerini saptamak için kullanılabileceği söylenebilir The aim of this study is to determine the validity and reliability of the evaluation scale developed by the researchers based on the principles of Stufflebeam’s CIPP Evaluation Model to investigate the students’ satisfaction levels of foreign language distance education curriculum. To explore the content and face validity of the scale, opinions of the experts were asked. The scale, whose content, face and language validity checks were performed, was applied to 250 students, whose were studying in Bülent Ecevit University Faculty of Theology and Faculty of Arts and Sciences Department of Turkish Language and Literature taking English Language I course during 2015-2016 fall term. As a result of the explanatory factor analysis, which was conducted to explore construct validity of the scale, it was found out that scale had four factors consisting of context, input, process and product components and had 36 items. The total variance explained by these four factors was %62.69. Examining whether each factor was measuring a single idea and whether the items that made up the factors were internally consistent, internal reliability data was obtained through Cronbach’s alpha coefficient among the four factors. The reliability coefficients of four components ranged from 0.87 to 0.94 and the reliability coefficient of the whole scale was found as 0.96. Besides, item-total correlation of scale items ranged from 0.50 to 0.76. It was seen from the results that the scale is a valid and reliable curriculum evaluation instrument and can be used in the field of education to investigate the students’ satisfaction levels on distance education curriculums of foreign languag Daha fazlası Daha az

Özel Eğitimde Bilgisayar Destekli Öğretim: Üç Durum Çalışmas

Doğan, İbrahim | Akdemir, Ömür

Makale | 2015 | Yükseköğretim ve Bilim Dergisi5 ( 2 ) , pp.165 - 177

Bu çalışmanın amacı özel eğitim ve rehabilitasyon merkezine devam eden zihinsel yetersizlik, işitme yetersizliği ve ortopedik yetersizliğe sahip üç bireyin derslerinde bilgisayar kullanım süreçlerini incelemektir. Araştırmada örneklem seçiminde, yetersizlik türlerinin belirlenmesinde maksimum çeşitlilik örneklemesi kullanılmıştır. Farklı yetersizlik türlerine sahip bireylerin belirlenmesinde ise kolay ulaşılabilir durum örneklemesi kullanılmıştır. Araştırmada, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışmasına yer verilmiş ve araştırma amacına uygun olan durum çalışması desenlerinden ‘bütüncül çoklu durum deseni’ kullanılmıştır. Sonuç . . . olarak, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde görev alan öğretmenler, alıştırma ve tekrar yazılımları ile eğitsel oyun yazılımları kullanmayı tercih ettiği saptanmıştır. Ayrıca seçilen yazılımda kullanılan animasyon, metin ve sembollerinin aşırı oranda kullanılması durumunda zihinsel yetersizliği olan bireylerde bilişsel yüklenmeye neden olduğu saptanmıştır. Buna ek olarak işitme yetersizliği olan bireylerin bilgisayar destekli öğretimde kelimeleri klasik metotlara göre daha hızlı öğrendiği, ortopedik yetersizliği olan bireylerin eğitiminde amaçlanan kazanımların yanında bilgisayar destekli öğretim ile birlikte ince motor kasların çalışmasında olumlu gelişmeler görülmektedir. The purpose of this study is to investigate the computer use of three students attending the special education center. Students have mental retardation, hearing problem and physical handicap respectively. The maximum variation sampling is used to select the type of handicap while the convenience sampling is used to select the participants. Three widely encountered handicap types in special education are chosen to select the study participants. The multiple holistic case study design is used in the study. Results of the study indicate that teachers in special education prefer to use educational games and drill and practice type of computers programs. Also it is found that over use of the animation, text and symbols cause cognitive overload on the student with mental retardation. Additionally, it is also discovered that the student with hearing problem learn words better when the computers are used in education as compared to the traditional method. Furthermore the student with physical handicap improved his fine muscle control abilities besides planned course objectives when computers are used in special education Daha fazlası Daha az

Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğrencilerinde Mesleki Farkındalığın Değerlendirilmesi

Kunduracılar, Zuhal | Akbaş, Eda | Büyükuysal, Çağatay | Bıçkı, Demet | Erdem, Emin Ulaş

Makale | 2012 | Yükseköğretim ve Bilim Dergisi2 ( 3 ) , pp.186 - 192

Fizyoterapi programını tercih eden öğrenciler fizyoterapi eğitiminin nitelikleri hakkında bilgi sahibi olmak zorundadır. Bu durum profesyonel fizyoterapi eğitim programlarının özellikleri ve doğasını tanımlayan bir anlam ifade eder. Bu çalışma, Karabük Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Fizyoterapi ve Rehabilitasyon bölümü birinci sınıf öğrencilerinde gerçekleştirilmiştir (yaş=19.78±1.26, n=41, K/E=19/22). Dünya Fizyoterapistler Konfederasyonunun profesyonel fizyoterapi eğitimi için öngörülen programı referans alınarak tarafımızdan bir anket geliştirilmiştir. Üç bölümden oluşan bu ankett e öğrencilerin fizyoterapide mesleki farkındalık . . .ları sorgulandı. Fizyoterapi ve Rehabilitasyon birinci sınıf öğrencilerinde, ankett e yer alan her üç bilişsel nitelik düzeyinin de LIKERT Skalasına göre üç üzerinde olduğu tespit edildi. Fizyoterapi ve rehabilitasyon bölümünü, ilgi alanı olduğu için tercih eden öğrencilerin anket sonuçları, diğer faktörler nedeniyle tercih eden öğrencilerle karşılaştırıldığında; birinci ve üçüncü alt ölçekler için, ilgi alanı olan öğrencilerin 'fizyoterapide yeterlilikler hakkında farkındalık' ve 'mesleki duyarlılık' düzeylerinin diğerlerine göre anlamlı olarak daha yüksek olduğu görüldü ( sırasıyla p=0.049 ve p=0.002). Bu çalışmanın, fizyoterapi ve rehabilitasyon bölümü öğrencilerinin amaçlarının ve yeterliliklerinin belirlenmesi, mesleki gerekliliklerin ortaya konması, yeni müfredat ve farkındalık eğitimi programlarının geliştirilmesi ve bu sayede topluma daha faydalı meslek profesyonellerinin yetiştirilmesi bakımından yol gösterici nitelikte olduğu düşünülmektedir Students, who prefer physiotherapy program, should have knowledge about the qualifications of physical therapy education. It provides a means of describing to nature and characteristics of physical therapy professional entry level educational programs. Th is study is performed with Karabük University Health High School Physiotherapy and Rehabilitation first Class Students (age=19.78±1.26, n=41, F/M 19/22). We developed a questionnaire related to World Confederation for Physical Th erapy (WCPT) guideline for physical therapist professional entry level education. Th is questionnaire is composed of three sections, in which physiotherapy job awareness of the students is asked. Th e questionnaire results showed that, these three sections levels were above three, according to LIKERT Scale rating. First and third levels of ‘awareness for suff iciencies in physiotherapy’ and ‘job awareness’ of the students’ which prefer this physiotherapy due to their interest, were higher than the results of the students who prefer this program due to the other factors (p=0.049, and p=0.002, respectively) when the results of questionnaire were compared. Th is study will help to ascertain the aims and requirements of physiotherapy students and by this way to be a guide for education of more productive job professional Daha fazlası Daha az

Hemşirelik öğrencilerinin uygulama alanlarında karşılaştıkları şiddet

Ergöl, Şule | Kürtüncü, Meltem

Makale | 2013 | Yükseköğretim ve Bilim Dergisi3 ( 1 ) , pp.65 - 69

Çalışma, öğrencilerin uygulama alanlarında karşılaştıkları şiddeti belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Haziran 2010 tarihinde bir haftalık sürede bir üniversitenin sağlık yüksekokulu hemşirelik öğrencilerine uygulanmıştır. Okulda toplam 360 öğrenci bulunmakta olup; 53’ü dördüncü sınıf, 60’ı üçüncü sınıf, 114’ü ikinci sınıf, 79’u birinci sınıf ve 102’si hazırlık sınıfında eğitim görmektedir. Hazırlık sınıfındaki öğrenciler uygulama dersleri bulunmadığından araştırmaya dahil edilmemiştir. Öğrencilerin %70,58’ne ulaşılmıştır. Öğrencilerin uygulama alanlarında çoğunlukla maruz kaldığı şiddet türü sözel şiddet ve cinsiyet ayrımcılı . . .ğı olup şiddet uygulayanların kendi meslektaşları olduğu belirlenmiştir. The study was made to determine violence experienced by nurse students in clinical settings. It was applied to the School of Health Nursing Student of a university during a week in June, 2010. There were 360 students, 53 of whom were senior, 60 of whom were third- year, 114 of whom were sophomore, 79 of whom were first-year and 102 of whom were prep-school students, at the school. Students in preparatory classes were not included in the scope of the study since they didn’t take applied courses. 70,58% of the students were reached. It was determined that the students were often exposed to verbal abuse and sexism in clinical setting and the abuse was performed by their colleagues Daha fazlası Daha az

Öğretmen adaylarının üniversite hocası hakkındaki metaforları ve bir değerlendirme aracı olarak metafor

Tortop, Hasan Said

Makale | 2013 | Yükseköğretim ve Bilim Dergisi3 ( 2 ) , pp.153 - 160

Bu çalışmanın amacı eğitim fakültesindeki öğretmen adaylarının üniversite hocaları hakkındaki metaforlarını ortaya çıkarmaktır. Araştırmanın çalışma grubunu Türkiye’deki üç eğitim fakültesinde 2011-2012 öğretim yılında öğrenim gören 347 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Öğretmen adaylarının ‘’Üniversite hocası ... gibidir, çünkü ...’’ cümlesini tamamlamalarıyla veriler elde edilmiştir. Verilerin analizinde nitel ve nicel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Çalışma sonunda, Üniversite Hocası hakkında 16 kategoride, 183 farklı metafor belirlenmiştir. En fazla metafor üretilen kategoriler sırasıyla; bilgi kaynağı ve aktarıcısı olarak ün . . .iversite hocası (42 metafor), yol buldurucu- yönlendirici olarak üniversite hocası (38 metafor), değişen-farklılaşan biri olarak üniversite hocası (24 metafor), uzaklaştırıcı-korkutucu biri olarak üniversite hocası (21 metafor), çok yönlü biri olarak üniversite hocası (17 metafor) belirlenmiştir. Ayrıca yükseköğretimde kalite artırma çalışmalarında, öğretim üyelerinin performanslarının belirlenmesinde metaforlar bir değerlendirme aracı olarak kullanılabilir. The aim of this study is to reveal preservice teachers’ metaphors about the lecturers at university. Study group of the research consists of 347 preservice teachers enrolled at three different education faculties in Turkey in 2011-2012 academic year. Data was obtained from the preservice teachers’ completion of the sentences such as “University teacher is like ..., because ...”. For analysing the data quantitative and qualitative research methods were used. As a result, 183 metaphors were determined about University teachers in 16 conceptual categories. The categories which produced metaphors most about the University teachers are as follows; university teachers as the source and passer one of the knowledge (42 metaphors), the university teacher as a guide one (38 metaphors), the university teacher as a changing one (24 metaphors), the university teacher as a scary-repelling one (21 metaphors), the university teacher as a versatile one (17 metaphors) respectively. Besides, the metaphors can be used as an evaluation tool for determining the performance of a university teacher at studies of increasing quality in higher education Daha fazlası Daha az

Bülent Ecevit üniversitesi’nin Zonguldak’a etkileri ve kentin üniversite algısı

Sankır, Hasan | Demir, Ayça Gürdal

Makale | 2014 | Yükseköğretim ve Bilim Dergisi4 ( 2 ) , pp.90 - 98

Üniversiteler bulundukları kentlere sayısız katkı sunar. Bir üniversite bulunduğu kent için insan kaynakları, bilgi, eğitim, iş ve sosyal hizmetler konusunda önemli bir kaynaktır. Bu katkının karşılıklı artabilmesi için üniversitelerin bulundukları kentlerde algılanma düzeyleri ve biçimlerinin geliştirilmesi, kent ile üniversite arasında hangi alanlarda işbirliklerinin geliştirilebileceğinin belirlenmesi ve ortak çalışmalardan bilgi transferi yapılabilmesi önemlidir. Üniversite-kent etkileşiminde temel amaç, bir üniversitenin kentte fiziksel ve sosyal olarak oluşturduğu etki alanlarının ortaya çıkartılması ve üniversitenin kurumsal . . .olarak toplumda algılanma biçimlerinin tespit edilmesidir. Üniversitenin kente ekonomik ve sosyo-kültürel katkılarının neler olduğunun ve bunların nasıl geliştirilebileceğinin değerlendirilmesinde; üniversitenin kentin kalkınmasına yönelik hedeflerinin, bunlara yönelik faaliyetlerinin ve bu yönde tüm sonuçların değerlendirilmesi gerekir. Bu anlamda araştırmanın iki temel hedefi bulunmaktadır. Bu hedefler; öncelikle geleceğe yönelik stratejilerinde Bülent Ecevit Üniversitesi’ne kentle bütünleşme açısından gereken temel verileri sağlamak; ikinci olarak da kent- üniversite ilişkilerini inceleyen bir çalışma olarak sosyal bilimler literatürüne katkıda bulunmaktır. Zonguldak’ta yapılmış ilk çalışma olması bakımından da araştırma literatür için önemli bir katkıdır. Araştırmanın evreni Zonguldak merkez ilçe mahalleleri olarak belirlenmiştir. Örneklem alanı ise, Merkez, Kilimli, Kozlu, İncir Harmanı, Üzülmez olarak sınırlandırılmıştır. Araştırmanın bu mahalleler ile sınırlı tutulmasındaki temel neden, öğrencilerin buralarda yoğun olarak ikamet etmeleri ve üniversitenin bu mahallelerde kampüslerinin bulunmasıdır. Bu çalışma, açık ve kapalı uçlu sorulardan oluşan bir anket içermektedir. A university offers numerous contributions to the city where it is located. The contributions are basically in the areas of human resources, information, education, employment and social services. In order to increase the impact of these contributions, it is vital to determine how and in what ways the universities are perceived by the inhabitants of the cities; to determine possible areas of cooperation between the city and the university; and to make information transfers from joint research studies. The main objectives of the university-city interaction is to uncover the areas of influence which a university creates physically and socially within the city and to demonstrate how a university is perceived by the society as an institution. While evaluating the economic and socio-cultural contributions of the university to the city and the ways of improving these contributions; targets of the university towards the development of the city; its activities related to these targets and all the necessary consequences should be taken into consideration. Within this framework, this study has two goals: firstly, it aims to provide basic data necessary for Bülent Ecevit University’s future strategies of integration with the city and secondly, it aims to contribute to the social science literature as a study that examines the city-university relations. Moreover, this research study is an important contribution to the literature as it is the first study conducted in Zonguldak within this field. Neighborhoods of Zonguldak central districts were determined as research population. Sampling area was limited to Merkez (Centre), Kilimli, Kozlu, İncir Harmanı, and üzülmez districts. The main reasons of this limitation are that these districts are densely populated with students and that these neighborhoods host campuses of the university. This study includes a questionnaire consisting of open and closed-ended questions Daha fazlası Daha az

Adli Kimya Eğitimi

Gerçek, Zuhal

Makale | 2012 | Yükseköğretim ve Bilim Dergisi2 ( 3 ) , pp.201 - 204

Terörizmin her türlüsünün ve suçun giderek artt ığı günümüzde adli bilimlerin önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Adli bilimler kanuni sistem için gerekli olan soruların yanıtlanması amacıyla bilimin geniş yelpazesinin uygulanmasıdır. Temel bilimlerin prensiplerinin, tekniklerinin ve metotlarının uygulanmasını kapsar ve temel hedefi yasal durumlarda önemli olabilecek fiziksel olguların belirlenmesidir. Adli kimya, mahkemelerde kullanılacak delillerin kimyasal analizini gerçekleştiren kimya alanıdır. Adli kimyacı suç mahallinden elde edilen delilleri analiz edip uyguladığı testler ile bir sonuca ulaşan profesyonel kimyacıdır. Bu yüzden ö . . .zel bir eğitim almaları gerekmektedir. Adli laboratuvarlarda kimya/biyokimya alanında lisans derecesini takiben biyoloji ve adli bilimlerden kimya dersleri almış olan çalışanlar tercih edilmektedir. Adli kimyacı yetiştirmek için lisans ve lisansüstü eğitimlerinin ihtiyaçları karşılamak amacıyla düzenlenmesi gerekmektedir. Lisans eğitiminin çekirdeğinde fen bilimleri eğitimi olmalıdır. Bunun yanında hem fen bilimlerinde hem de adli bilimlerde güçlü bir laboratuvar eğitimi verilmelidir. Adli bilimlerde örnek bir lisansüstü programı adli bilim konuları, özel alanlarda güçlü akademik dersler ve araştırma ve laboratuvar bileşenlerini kapsamalıdır Increasing the types of terrorism and crime nowadays, the importance of the forensic sciences can be bett er understood. Forensic science is the application of the wide spectrum of science to answer the question of legal system. It contains the application of the principles, techniques and methods of basic sciences and its main aim is the determination of the physical facts which are important in legal situations. Forensic chemistry is the branch of chemistry which performs the chemical analysis of evidences that used in the courts. Forensic chemist is the professional chemist who analyzes the evidences from crime scene and reaches a result by application of tests. Th us, they have to have a special education. In forensic laboratories candidates who have chemistry/biochemistry undergraduate degree and took biology and forensic chemistry lectures are preferred. It is necessary to design graduate and undergraduate education to train a forensic chemist. Science education should be at the core of the undergraduate education. In addition to this strong laboratory education on both science and forensic science should be given. Th e graduate program of forensic science example should contain forensic science subjects, strong academic lectures on special subjects and research and laboratory component Daha fazlası Daha az

Hemşirelik Öğrencilerinin Bağlanma Stillerinin Belirlenmesi

Utaş, Latife Akhan

Makale | 2014 | Yükseköğretim ve Bilim Dergisi4 ( 3 ) , pp.191 - 196

Bu araştırma hemşirelik öğrencilerinin bağlanma stillerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Bu tanımlayıcı araştırmanın örneklemini bir devlet üniversitesinin sağlık yüksekokulunda eğitim gören hemşirelik bölümü öğrencileri oluşturmuştur. Araştırma 3-14 Ocak 2011 tarihleri arasında, 491 öğrenciden, araştırmaya katılmayı kabul eden 383 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Verilerin toplanmasında, demografik bilgi toplama formu ile Griffin & Bartholomew (1994) tarafından geliştirilip, Sümer & Güngör tarafından (1999) geçerlilik güvenirliliği yapılan ilişkiler ölçeği anketi kullanılmıştır. Bağlanma stili kayıtsız olan öğrencilerin alkol-s . . .igara kullanımının yüksek olduğu; sosyal güvencesi olan öğrencilerin güvenli olarak bağlandıkları; bağlanma stilleri arasında cinsiyete göre farklılıklar olduğu belirlenmiştir. Kadınların korkulu bağlanma biçimi, erkeklerin ise kayıtsız bağlanma stiline sahip oldukları saptanmıştır. Öğrencilerin anne eğitimi azaldığında korkulu bağlanma stilinin, arttığında ise kayıtsız bağlanma stilinin oluştuğu saptanmıştır. Baba eğitimi ve yaş aralığının öğrencilerin bağlanma stili üzerinde herhangi bir etki oluşturmadığı belirlenmiştir. Bağlanma stilinin, alkol- sigara kullanımı gibi alışkanlıkları etkilediği; sosyal güvencenin olup olmaması ve anne eğitim düzeylerinin bağlanma stillerinin belirlenmesinde rol oynadığı; bağlanma stilleri arasında cinsiyete göre farklılıklar olduğu belirlenmiştir. The aim of this study is to determine the attachment styles of the nursing students. The samples for this descriptive research have been conducted by the nursing students of a state School of Health. The research was conducted between 03 – 14th of January, 2011 with 383 students among 491 who agreed to participate in the research. In order to gather the data, demographic data collection form and the relationships scale inventory which was developed by Griffin & Bartholomew (1994) and of which the reliability of validity was conducted by Sümer & Güngör (1994) were used. It is determined that the students with indifferent attachment style have high level of alcohol-cigarette consumption and that having social security affects the attachment styles of the students in a safe manner and that there are differences in the attachment styles depending on the gender. It is found that women have an anxious attachment style while men have an indifferent attachment style. It is established that fearful attachment style appears when the level of maternal education is low and the indifferent style of attachment appears when it is higher. It is identified that paternal education and age range does not affect the student’s attachment style. It is determined that the style of attachment affects the habits like alcohol consumption and smoking and that the presence of a social security and the level of maternal education have a role in identifying the styles of attachment and that there are differences in styles of attachment depending on the gender Daha fazlası Daha az


6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.


Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.