Filtreler
Filtreler
Bulunan: 124 Adet 0.007 sn
Koleksiyon [10]
Tam Metin [2]
Yayın Türü [2]
Yazar [20]
Yayın Yılı [18]
Konu Başlıkları [19]
Yayın Dili [3]
Dergi Adı [20]
Araştırmacılar
Yayınlar
PROAKTİF KİŞİLİK İLE PROAKTİF ÇALIŞMA DAVRANIŞI ARASINDAKİ İLİŞKİDE İŞE GÖNÜLDEN ADANMANIN ARACI ETKİSİ

Çakmak, Ahmet Ferda | Yolcu, İlknur Uncuoğlu

Makale | 2017 | Business and Management Studies: An International Journal5 ( 4 ) , pp.76 - 96

Bu çalışmada proaktif kişilik özelliklerinin proaktif çalışma davranışı ve işe gönülden adanma üzerindeki etkisi incelenmektedir. Çalışmanın amacı Türkiye'deki Kalkınma Ajanslarında görev yapmakta olan personelin proaktif kişilik yapılarının kişilerin proaktif çalışma davranışı göstermelerindeki etkisinde işe gönülden adanmanın anlamlı bir rolü olup olmadığını belirlemektir. Bu amaç doğrultusunda Kalkınma Ajansları'nda çalışan 151 kişiden veriler anket yöntemi ile toplanmış ve bu veriler oluşturulan modelde yer alan değişkenlerin doğrudan ve aracı etkilerini belirlemek amacıyla hiyerarşik regresyon analizi kullanılmıştır. Yapılan an . . .alizler sonucunda proaktif kişiliğin proaktif çalışma davranışı ile pozitif yönlü bir ilişki içerisinde olduğu; işe gönülden adanmanın bu ilişkide önemli bir aracı etkisine sahip olduğu ortaya konulmuştur In this study, the effects of proactive personality traits on the proactive work behavior and work engagement are examined. The study aims to examine whether proactive personality structure of employees work ing for Development Agencies in Turk ey has any effect on proactive work behavior, work engagement of people. In line with this aim, data from 151 people work ing in Development Agencies were collected by the questionnaire method and these data were analyzed by hierarchical regression method in order to de termine the direct and regulatory effects of the variables included in the model. As result, it is reviled that proactive personality and proactive work behavior has a positive relationship, moreover, work engagement has a mediating effect on this relationshi Daha fazlası Daha az

ZONGULDAK İLİNDE İHRACAT YAPAN FİRMALARIN İHRACATTA KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR

Aksoy, Ramazan | Yıldıran, Canan

Makale | 2013 | Business and Management Studies: An International Journal1 ( 3 ) , pp.249 - 268

Bu çalışmada, Zonguldak İlinde ihracat yapan firmaların ne gibi ihracat sorunlarıyla karşılaştıklarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Türkiye İhracatçılar Meclisine ve Ticaret Sanayi Odasına kayıtlı olan 35 ihracatçı firma yetkilisi ile görüşülmüştür. Firmanın yetkilileri ile yüz yüze görüşme yoluyla yapılan çalışma sonucunda hazırlanan anket formu ile elde edilen veriler SPSS 15 istatistik programı ile analiz edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda ihracat yapan firmaların ekonomik ve finansal sorunlar, taşıma, depolama ve dağıtım ile ilgili sorunlar, uluslararası rekabet koşulları ile ilgili sorunlar, üretim maliyetleri ile ilgili s . . .orunlar, ihracatta vergi, resim ve harçla ilgili sorunlar ve gümrük tarifeleri ile ilgili sorunlar büyük sorunlar yaşadığı sonucuna ulaşılmıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda firmalarda ayrı bir ihracat departmanına sahip olup olmaması ile proaktif ve reaaktif ihracatçı olması arasında ilişkinin olduğunu görmekteyiz. In this study, it is subjected to define what kind of export problems come up for the company exporting in Zonguldak. It is interviewed with 35 exporter companies recorded in Turkey Exporters Assembly and Chamber of Commerce and Industry. Prepared questionnaire form’s data are analyzed with SPSS 15 statistical program as the results of the activity which is performed through face to face meetings with company’s executives. As the result of the analysis, it is defined that exporter companies face big problems in production costs as for carrying, storing and distribution and international competition conditions. As the result of the activities, we see that there is a relevance regarding whether there is an exporter department in the companies and regarding being a proactive and reactive exporter. Daha fazlası Daha az

ÇALIŞANLARIN İŞE GİTMEME VE ÇALIŞIYOR GİBİ GÖRÜNME DAVRANIŞLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA: ZONGULDAK TAŞKÖMÜRÜ KURUMU ÖRNEĞİ

Yavan, Öznur

Makale | 2017 | Uluslararası İktisadi ve İdari İncelemeler Dergisi0 ( 19 ) , pp.249 - 275

Literatürde, sağlıklı çalışma ortamlarının ve insan sağlığının, optimum örgüt çıktıları ile sonuçlandığı kabul edilmektedir. Kaza, yaralanma ve meslek hastalığı riskinin yüksek olduğu sağlıksız ve güvensiz çevre işe gitmeme davranışını, varmış ve çalışıyormuş gibi görünme eğilimini, motivasyonu ve sonrasında performansı etkilemektedir. Bu çalışmada araştırma alanı olarak madencilik sektörü seçilmiştir. Riskli ve tehlikeli endüstri kollarından biri olan maden ocaklarında işçi sağlığı ve iş güvenliği olgusu önemli bir verimlilik ve performans unsurudur. İşyeri çevresinde meslektaşları ile sürekli olarak psikolojik ve sosyal etkileşim . . .halinde olan madenciler, oluşan örgüt atmosferine bağlı olarak katılım, iş tatmini, personel devri, işe gitmeme, varmış ve çalışıyormuş gibi görünme eğilimlerini gösterebilmektedir. Bu unsurlar, madencilerin performansını etkileyen önemli kriterlerdir. İşe gitmeme, varmış ve çalışıyormuş gibi görünme eğilimleri madencilik sektöründe güvenlik performansının bir parçasıdır. Çalışma Zonguldak'ta bulunan Türkiye Taşkömürü Kurumu'nda (TTK) (Üzülmez, Karadon, Kozlu, Amasra, Armutcuk) aktif olarak yeraltında çalışan madenciler üzerinde gerçekleştirilmiştir. Madencilerin işe gitmeme, varmış ve çalışıyormuş gibi görünme eğilimlerinin boyutu, bu eğilimleri etkileyen unsurlar ve son olarak bu eğilimlerin verimlilik ile ilişkileri analiz edilmiştir. Madencilerin risk algısı, iş güvenliği algısı, çevresel destek algısı ve kadercilik tutumlarının bu eğilimleri etkilediği görülmüştür In the literature, it is accepted that the reliable working conditions and human health occur with the optimum organizational outputs. The unhealthy and insecure environment with high risk of accidents, injuries and occupational illness affects the tendency of absenteeism, presenteeism , motivation and performance afterwards.In this study, the mining sector was selected as a research area. Occupational health and work safety are important productivity and performance factors in the mines which is one of the risky and dangerous industries. Miners who are constantly in psychological and social interaction with their colleagues around the workplace, can show a tendency to participation, job satisfaction, absenteeism, presenteeism tendencies depending on the organizational atmosphere. These factors are important criteria affecting the performance of miners. Absenteeism and presenteeism tendencies are part of the safety performance in the mining industry.This research investigates the miners’ working in Turkey Hard Coal Enterprises (Üzülmez, Karadon, Kozlu, Amasra, Armutcuk) absenteeism and presenteeism dimensions, the factors affecting the subject dimensions and the relationship the subject tendencies with efficiency. The risk perceptions, job safety perceptions, environmental support and fatalism attitudes of the miners do affect the subject tendencie Daha fazlası Daha az

Maliye politikalarının keynesyen olmayan etkileri: Türkiye örneği

Dökmen, Gökhan | Vural, Tarık

Diğer | 2011 | Maliye Dergisi0 ( 161 ) , pp.118 - 132

Son yıllarda maliye politikası uygulamaları dikkat çekici bir gelişme göstermiştir. Maliye politikası uygulamalarının en genel kabul görmüş biçimi, daraltıcı maliye politikasının toplam çıktı üzerindeki etkisinin kısa dönemde negatif olduğudur. Ancak son dönemde yapılan ampirik çalışmalarda, mali daralmanın toplam çıktı üzerinde genişletici etkilere neden olduğuna ilişkin çeşitli bulgulara rastlanmıştır. Bu çalışmada mali daralmanın genişletici olup olmadığı, Türkiye açısından incelenmiştir. Çalışmada, 1990:1-2010:4 dönemine ilişkin çeyreklik veriler kullanılmış olup maliye politikalarının makroekonomik etkileri, vektör hata düzeltm . . .e modeli çerçevesinde analiz edilmiştir. Sonuçlar da göstermiştir ki; kamu harcamalarına verilen bir şoka gayrisafi yurtiçi hasılanın tepkisi pozitiftir. Benzer şekilde vergilerdeki bir şok karşısında da gayrisafi yurtiçi hasılanın tepkisi pozitiftir. Fiscal policy implication has attracted an increasing attention in recent years. One of the widely known results in fiscal policy implication is that contractionary fiscal policy should impact negatively on output in short run. However, a large part of recent empirical studies in the area of public finance has been exploring the expansionary influence of fiscal consolidations on output. This paper investigates the hypothesis that fiscal contraction may be expansionary in Turkey. We use quarterly dataset covering 1990:1-2010:4, and estimate a vector error correct model to analyze the macroeconomic effects of fiscal policy. The results show that government spending shocks have a positive effect on GDP. Similarly, tax shocks also have positive effects on output Daha fazlası Daha az

Ticaret Akımlarında Histerezis Etkileri: Türkiye Örneği

Vergil, Hasan | Zengin, Ahmet

Makale | 2004 | İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mecmuası54 ( 1 ) , pp.195 - 207

Döviz kurlarının ticari akımlar üzerine histerezis etkisi konusu ampirik literatürde tartışmalı konulardandır. Çalışmaların çoğu histerezis hipotezini doğrulayıcı sonuçlar bulurken, bazı çalışmalar farklı sonuçlar bulmuşlardır. Bu çalışmada Parsley & Wei 'nin geliştirmiş olduğu asimetrik hipotez ve seçenek-değer hipotezi yöntemleri kullanılarak Türkiye için histerezis hipotezi 1994:J -2001:12 dönemi için test edilmiştir. Ampirik bulgular hem birikimli döviz kuru değişmelerinin Türkiye'nin ithalat hacmini etkilemediğini, hem de döviz kuru değişkenliğinin ithalat hacminde herhangi bir yapısal değişikliğe yol açmadığını göstermektedir. . . . Her iki yöntemden elde edilen sonuçlara göre Türkiye 'nin ithalat hacmi için ilgili dönem içerisinde histerezis etkisi görülmemektedir. The hysteresis effect of exchange rate changes on trade flows is a controversial issue in empirical literature. Although most of the studies find evidence for the validity of hysteresis hypothesis, some studies suggest otherwise. Using Parsley and Wei's the 'asymmetric hypothesis' and the 'option-value hypothesis' methodologies, this study tests the hysteresis hypothesis for Turkey over the period 1994:1- 2001:12. The results show that not only cumulative exchange rate changes affect Turkey's import volume, but also exchange rate volatility does not cause any structural change in the import volume. The findings from both methodologies imply that there is no hysteresis effect in the import volume of Turkey for the given period Daha fazlası Daha az

Müşterilerin İpotekli Konut Kredisi Taleplerini Nicel Değerlendirme Modeli Önerisi

Çelik, Nermin | Murat, Güven

Makale | 2007 | BDDK Bankacılık ve Finansal Piyasalar1 ( 2 ) , pp.31 - 47

Konut sahibi olmak isteyen fakat finansal açıdan birtakım güçlüklerle karşılaşan kişiler, bankalardan kredi talebinde bulunmaktadır. Bu taleplere kabul veya red kararı veren bankalar, kredi değerlendirme sürecinde etkili olan tüm faktörleri göz önünde bulundurmalıdır. Bu çalışmada ipotekli konut kredisi talebinde bulunan müşterileri değerlendirmek için yeni bir model önerisi geliştirilmiştir. Bu amaçla öncelikle Analitik Hiyerarşi Süreci yöntemi kullanılarak müşterilerin kredi puanını etkileyen kriterlerin ağırlıklı puanları belirlenmiş; ardından farklı karakteristikteki müşterilerin kredi puanı hesaplanarak model test edilmiştir. P . . .eople who want to become the owner of house but meet some financial difficulties, demand for credit from banks. Banks that make a decision about acceptance or rejection of these demands should consider all effective factors in credit evaluation process. In this study, a new proposal of model was improved to evaluate the customers which demand for mortgage. For this purpose, the points of weightiness on criteria which affect customers’ credit score, were firstly determined by using Analytic Hierarchy Process, and then the model was tested by calculating the credit score of customers with different characteristic Daha fazlası Daha az

Tam zamanında üretim modeline göre maliyetlerin izlenebilirliği

Vargün, Hakan

Makale | 2009 | Muhasebe ve Finansman Dergisi (. e-Muhasebe ve Finansman Dergisi)0 ( 44 ) , pp.251 - 263

Son yıllarda dünyayı bütünüyle saran ve etki alanını gittikçe genisleten küresel kriz, kisilerin ve firmaların kaynaklarını daha ihtiyatlı ve daha rasyonel kullanmaları gerektiğini bir kez daha gündeme getirmistir. Girdi maliyetlerinin büyük ölçüde artması ve ürünlere yönelik talebin sürekli düsme eğilimi göstermesi, özellikle sanayi kolunda faaliyetlerini sürdüren isletmeleri zor durumda bırakmıstır. Böylesi bir ekonomik durgunluğun hâkim olduğu piyasalarda, firmaların varlıklarını devam ettirebilmeleri, kullanmıs oldukları üretim sistemi ile direkt olarak iliskilidir. Bu açıdan çalısmamızda “Tam Zamanında Üretim” sistemi ele alına . . .cak ve bu üretim sisteminin, maliyet muhasebesi sisteminde meydana getirdiği bir takım değisikliler üzerinde durulacaktır. The global crisis, which encircles the whole world and widens its sphere of influence, again brought up the necessity that individuals and firms should use their sources in a more deliberative and efficient way. The highly rise of the input costs and the continuous downward tendency to the product demands put the enterprises on the spot which display activities especially on the branch of industrial employment. In markets where such an economic stagnation dominates everything, the continuous existence of the enterprises is directly related to the production system they use. From this point of view, in our work, the system of “Just-in-Time” will be discussed and some changes that this production system created on cost accounting will be emphasized Daha fazlası Daha az

ÖRGÜTLERDE ÖRGÜTSEL BOLLUĞUN GİRİŞİMSEL ORYANTASYON ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Gürkan, Nurdan | Çakmak, Ahmet Ferda

Makale | 2016 | Business and Management Studies: An International Journal4 ( 3 ) , pp.341 - 365

Stratejik yönetimin gelişmesiyle birlikte ortaya çıkan girişimsel oryantasyon kavramı, işletmelerin girişimciliğe yönelimlerini ifade etmektedir. İşletmeler girişimcilik eğilimlerini geliştirebilmek için kullanıma hazır kaynaklara diğer bir ifade ile örgütsel bolluğa ihtiyaç duymaktadır. Örgütsel bolluk; mevcut bolluk, iyileştirilebilir bolluk ve potansiyel bolluk olmak üzere üç bolluk türünden oluşmaktadır. Çalışmanın amacı işletmelerde örgütsel bolluğun girişimsel oryantasyon üzerinde etkili olup olmadığının incelenmesidir. Örgütsel bolluk ve girişimsel oryantasyon arasındaki ilişki, panel veri analizi yöntemi kullanılarak 2010-20 . . .14 dönemi için Borsa İstanbul Kurumsal Yönetim Endeksi'nde işlem gören 20 adet şirket üzerinden araştırılmıştır. Çalışmanın sonuçları, işletmelerdeki girişimsel oryantasyon ile mevcut bolluk ve iyileştirilebilir bolluk arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin varlığına işaret etmektedir. Elde edilen bulgulara göre; potansiyel bolluk ve girişimsel oryantasyon arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. The concept of entrepreneurial orientation, which emerges with the development of strategic management, refers to entrepreneurship orientations of businesses. The businesses need resources in other words organizational slack in order to develop their entrepreneurial trends. The organizational slack consists of three slack type. These slack types are available slack, recoverable slack and potential slack. The purpose of this study is to examine whether organizational slack in the businesses has an effect on entrepreneurial orientation.The relationship between organizational slack and entrepreneurial orientation was investigated through 20 companies that were traded in Borsa Istanbul Corporate Governance Index for 2010-2014 period using panel data analysis method.The results of the study indicate the existence of a statistically significant relationship between and the available slack and the recoverable slack with the entrepreneurial orientation in the businesses.According to findings;there was no statistically significant relationship between potential slack and entrepreneurial orientation Daha fazlası Daha az

Türkiye'de Risk Sermayesi Uygulaması ve Sorunları

Çoban, Metin | Saban, Metin

Makale | 2006 | Muhasebe ve Finansman Dergisi (. e-Muhasebe ve Finansman Dergisi)0 ( 31 ) , pp.131 - 140

Küçük ve Orta Büyüklükteki işletmelerin (KOBİ) bir çok finansal güçlükleri vardır. Risk sermayesi KOBİ'lerin finansal problemlerinin çözümünde temel kaynaklardan birisi olabilir. Bu çalışmada risk sermayesi sistemi açıkladıktan sonra, risk sermayesinin Türkiye'deki uygulaması ve Türkiyede'ki KOBİ'lere sağlayabileceği potansiyel faydalar tartışılmıştır. Small and Medium Sized Enterprises (SME) have many important financial difficulties. Venture capital is one of the major sources that SME enterprises can utilize in the solution of their financial problems. In this study, a brief explanation of the venture capital system is followed b . . .y information about the application and possible benefits to SMEs of this system in Turkey Daha fazlası Daha az

Türkiye'de Kayıtdışı Ekonominin Tahmini

Çetintaş, Hakan | Vergil, Hasan

Makale | 2003 | Doğuş Üniversitesi Dergisi4 ( 1 ) , pp.15 - 30

Bu çalışmada 1971 ve 2000 yılları arasında Türkiye'de kayıtdışı ekonominin büyüklüğü Tanzi'nin metodolojisinden yararlanılarak ekonometrik olarak tahmine çalışılmıştır. Nakit para talebi kullanılarak yapılan çalışmada, 2000 yılında kayıtdışı ekonominin resmi ekonomiye oranı %24 olarak tahmin edilmiştir. In this study, size of the underground economy in Turkey is estimated econometrically by using Tanzi's methodology in period 1971-2000. According to currency demand approach, the ratio of the underground economy to official one is estimated 24 percent in 2000.

İlişkisel ve İşlemsel Psikolojik Sözleşmede Algılanan İhlalin İşten Ayrılma Niyeti ve Algılanan Örgütsel Destek Üzerindeki Etkisi

Büyükyılmaz, Ozan | Çakmak, Ahmet F.

Makale | 2014 | Ege Akademik Bakış14 ( 4 ) , pp.583 - 596

Bu çalışmanın amacı, psikolojik sözleşmelerin iki türü olan ilişkisel ve işlemsel sözleşmelerde algılanan ihlalin, işten ayrılma niyeti ve algılanan örgütsel destek üzerindeki etkisini belirleyebilmektir. Bu amaç kapsamında, Türkiye’de yer alan devlet ve vakıf üniversitelerinde görev yapan 570 akademik personelden anket yöntemi kullanılarak veriler elde edilmiştir. Hipotezleri test etmek amacıyla hiyerarşik regresyon analizinden yararlanılmıştır. Çalışmanın sonucunda, ilişkisel psikolojik sözleşmede algılanan ihlalin, işten ayrılma niyetini artırıcı ve algılanan örgütsel desteği azaltıcı bir etkisinin bulunduğu belirlenmiştir. İşlem . . .sel psikolojik sözleşme algılanan ihlalin ise işten ayrılma niyeti üzerinde anlamlı bir etkisinin bulunmadığı, fakat yalnızca işlemsel sözleşmenin faydalar boyutunda algılanan ihlalin, algılanan örgütsel desteği azaltıcı bir etkisinin bulunduğu tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Psikolojik sözleşme ihlali, işten ayrılma niyeti, algılanan örgütsel destek, akademik personel ABSTRACT The purpose of this study is to determine the effect of relational and transactional psychological contract breach on turnover intention and perceived organizational support. For this purpose data for the sample was collected from 570 academicians from state and foundation universities in Turkey via survey method. Hierarchical regression analyses were conducted to test the hypotheses. The results show that relational psychological contract breach had an increasing effect on turnover intention and had a reducing effect on perceived organizational support. On the other hand, transactional psychological contract breach had an insignificant effect on turnover intention, but only the benefits dimension of transactional psychological contract had a reducing effect on perceived organizational support Daha fazlası Daha az

Zımni volatilite endeksinden gelişmekte olan piyasalara yönelik volatilite yayılma etkisi

Korkmaz, Turhan | Çevik, Emrah İsmail

Makale | 2009 | BDDK Bankacılık ve Finansal Piyasalar3 ( 2 ) , pp.87 - 105

Bu çalışmada ABD’de zımni volatilite endeksi olarak oluşturulan VIX’in gelişmekte olan 15 ülkenin hisse senedi piyasaları üzerindeki etkisi GJR-GARCH model ile araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, gelişmekte olan ülkelerin hisse senedi piyasalarının koşullu varyansında kaldıraç etkisinin oldu¤u ve piyasaya gelen kötü haberlerin volatiliteyi daha fazla arttırdığı sonucuna varılmıştır. Analiz sonucunda zımni volatilite endeksinin Arjantin, Brezilya, Meksika,Şili, Peru, Macaristan, Polonya, Türkiye, Malezya, Tayland ve Endonezya hisse senedi piyasaları nı etkileyerek volatilitesini arttırdı¤ı belirlenmiştir. This study has inve . . .stigated the effect of VIX, created as an implied volatility in the US, on 15 emerging stock markets with the application of GJR-GARCH model. According to the results obtained, the emerging stock markets have leverage effect in conditional variance and emerging bad news concludes that volatility further increases. The results of the analysis show that implied volatility index affect Argentina, Brazil, Mexico, Chili, Peru, Hungary,Poland, Turkey, Malaysia, Thailand and Indonesia stock markets through volatility increases Daha fazlası Daha az


6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.


Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.